Hafta sonu epey rahatsızdım oyle kı ıstahsızlığın verdiği halsizlik, açlıktan ve birşey yiyememekten kaynaklanan bulantı gözlerimi karartıyordu, eşim saolsun "pazar günü çalışmayacağım seni gezdireceğim" dedi ama ne mümkün, hava almak için çıktığımız yarım saat burnumdan geldi yolların hiç bu kadar kasisli olduğunu farketmemiştim önceden, çalkalanmaktan ve sıkıntıdan kan ter içinde kaldım, aman dedim eve götür beni, zavallı iyilik etmeye çalışıyordu halbusem ki, o da bana nasıl davranacağını ne yapacağını şaşırdı kaldı...
eve geldiğimizde annemler gelmişti, etrafı toparlamış annem saolsun, mutfaktan içeri adımımı atamadığım için herşey darma duman (bütün mutfak burnuma kokuyor adeta), bir evi çekip çevirenin o evin hanımı olduğu işte böyle zamanlarda belli oluyor, bir de ben bazı konularda fazla hassasım sanırım, (titiz değilim ama) mesela makineme bulaşıklar yanlış yerleştirilmemeli, hele temizler yanlış dolaplara asla dizilmemeli, bu sabah mecalsiz bir şekilde onları da düzelttim ya helal olsun bana...
pazar günü ablam bana bir serum daha taktı (ablam eğitimine devam etmekle birlikte şu an pratisyen hekim), ne iyi şeymiş şu serum, Allah keşfedenlere iyilik yazsın, gözüm açılıyor çok şükür, en azından evde gezinebiliyorum ve bulantım olmuyor ve en güzeli birşeyleri tiksinmeden yiyebilmek, harika bir duygu...
doktor arıyorum kendime, (Avrupa yakasında olsun, özel olmasın uğraşamam onunla, çok uçuk ücretli de olmasın mümkünse) iki doktora gittim ikisini de beğenmedim, ilki hele, çok genç biriydi belki de bekardı, tebrik ederim hayırlı olsun der bi insan, görüyosun genç bir insanız, ilk bebeğimiz, heyecanlıyız, insan azcık sıcak davranmaz mı ııh, ikincisini de beğenmedik bakalım hala araştırıyoruz.
dün bir ara elektrikler kesilmişti tekrar geldiğinde sanırım voltaj az ya da fazla geldi, buzdolabımın birşeylerini bozdu, başladı yanık yanık kokmaya, hemen kayınvalideme haber verdim, geldiler baktılar yok kızım birşey kokmuyor sana öyle gelmiş dediler neyse geceyi öyle geçirdik. sabah kahvaltılık bir şeyler atıştırayım dedim dolabı bir açtim ağır bir kablo yanığı bütün yiyeceklere sinmiş, bu sefer kayınvalidem de kokuyu aldı (ya demiştim ben ince koku alıyorum işte) üst buzluğu bir açtık ki ne görelim, herşey erimiş! bütün etlerim çözülmüş, sinirden ağlıyacaktım, hepsini boşattık, bir iki komşulara dağıttık, bir kısmını kayınvalidem aldı birazını da kardeşim geldi anneme götürdü, -aman iyi oldu uzun zamandır buzluğu boşaltmamıştım:)- bakalım bugün servisten gelecekler inşaAllah götürmelerine gerek kalmadan hallederler, ya da kimbilir üretim hatası çıkarsa değiştirirler, mikrodalgam da aynı marka ve bozulduğunda üretim hatası diyerek bir üst modelle değiştirmişlerdi :))