29 Temmuz 2009 Çarşamba

tatilci çilek

Paldır küldür gidilmiş ve yine aynı şekilde yarıda kesilip dönülmüş bir tatilcikten sonra merhaba…

Tatilcik diyorum çünkü yarıda kesildiği için kaldığı yerden devam etme ihtimali var. Ama Annemler henüz dönmedikleri için hatta haftaya gelecekleri için buradayım. E onlar geldikten sonrada “hadi siz geldiniz bize güle güle” demek hoş olmaz çilek’i çok özlemişlerdir o yüzden bir süre daha buradayım. Ders çalışmaya çok uzun ara verdim onun ayrı vicdan azabındayım derken artık evimdeyim işte.

Dönüş çok yorucuydu. Çileği deniz otobüsü tuttu fena halde. Çok dalgalıydı üstelik deniz. Çok doluydu otobüs… havalandırma yetmedi havalanmamıza… dalgalarla boğuşa boğuşa, bütün otobüse seyir ola ola geldik herkes çilek’i oyalamak için seferber oldu. Oturmak istediğimiz yer için bir bayan yer verdi. Yanımızda oturan genç bayan kusma nöbetine yaklaşan çilek için çantasında ıslaklarının olduğu poşeti boşaltıp verdi yol boyu oyaladı v.s. derken gece yarısı evimize vardık. Yatağımı çok özlemişim. İstanbul’u beklediğimden daha serin buldum. Mutlu mutlu yatağımda uyudum o gece…

Tatilde neler yaptık pek bir şey yapamadık aslında. Evimiz bir yılın rehaveti ile azcık tadile ve tabiî ki temizliğe ihtiyaç duyuyordu. Hava müsaade ettiği sürece denize girdim. Birkaç gün çok dalga ve fırtına vardı hava bulutluydu v.s.

Denizi sevmedi çilek.. ne hayallerle hazırlıklarla düşmüştük yola. Simidi, güneş kremi… ama sevmedi işte. Balkondan seyretmeyi tercih etti. Kumlarla oynamaya dahası onları ve aralarından bulduğu izmaritleri yemeğe bayıldı.

Saçları uzuyor ve nihayet annesi iki kulak yapıp lastik tokalarla bağlayabiliyor. Bu mutlu bir haber :)

Çilek maşaAllah barekaAllah her çocuk gibi yaşıtlarına karşı çok ilgili. Özellikle kendinden birkaç yaş büyük olanlarla ki onları abiiii ve abaaaa olarak çağırıyor. Yalnız buraya dikkat kızları aba erkekleri abi olarak ayırt ediyor maşaAllah barekaAllah. Ayrıca söyleyişi de çok tatlı abi derken a harfine şapka koymuyor hızlıca söylüyor. Aba da ise ikinci a da şapka var uzatarak söylüyor :)

Çilek’in farklı bir çocuk olduğunu düşünüyorum. Öğrenme hızı oldukça iyi maşaAllah barekaAllah. Yeni kelimeler duymak ve onları tekrar etmek en büyük zevki. Pek çok kelimeyi telaffuzu da % 70-80 anlaşılır. Halasını amcasını ismiyle çağırıyor. Babaannesine dedesine güzelce sesleniyor. Arabaları parmağı ile göstererek “avava” diyor habire. Ağaçlara aaç diyor. Net bir şekilde anahtar, Ahmet, Aylin diyor. Annecim kelimesine babacım ve dedecimi de ekledi maşaAllah. Ve dahası bir süredir şarkı söylerken (ki çilek mutlu olduğunda kendi kendine şarkı söylüyor) seçtiği kelimelerin sonuna eklediği “iii-dann-naaa” kelimesinin ne olduğunu çözememiştim bir süre. Sonunda başına eklediği gerçek kelimesi ile söylediğinde kastettiğinin ne olduğunu anladım ve dünyalar benim oldu. Bir şekilde birimizden duymuş öğrenmiş. Demek istediğim işitsel olarak eğitilmeye çok açık bir çocuk çilek. Umarım bu özelliğinden en iyi şekilde faydalanabiliriz.


9 Temmuz 2009 Perşembe

Papağan çilek

Bu aralar maşaAllah barekaAllah çilek ağzımdan çıkan pek çok kelimeyi anlaşılır bir sesle net bir şekilde tekrar ediyor ve bu konuda oldukça hevesli. Bazen bakıyorum baskalarıyla konusurken agzımdan cıkan kımı kelımelerı seçiyor ve tekrar edıyor anlamını bilmese bıle…

Babasının ısmını cok net bır sekılde soyluyor maşaAllah barekaAllah

Halasının ismini de.

Annemmmm diyor ustune basa basa. Ve de annecim diyor :) eriyorum sanki o anda. Elim ayağım kesiliyor düşeceğim sanıyorum. İçimde kelebekler ucusuyor sankı kıpır kıpır. Alıp ıcıme ıcıme sokasım gelıyor o da farkında tabii benı nasıl mest ettiğinin… ardı ardına kıkırdaya kıkırdaya tekrar ediyor.

Başına buyruk oldu ıyıce…

Dısarı cıkmaya gorelım pusetsız. Ya da bır alısverıs merkezıne gitmeyelim kazara. Elimi tutmamak için yırtıyor kendini çığlık çığlığa. 3 ay önce elimi bıraksa da ah kendi yürüse diye gözünün içine bakıyordum hanımın. O da tek parmağımdan dahi olsa tutmadan adım atmıyordu. Şimdi kollarını birbirine yapıştırıp sağa sola sallanıp çömelip kalkıp tutma bir yerimi diye basbas bağırıyor. Yetmiyor ben bu tarafa gitmek istiyorum diyerek her defasında benim onu götürmeye çalıştığım yönün aksine gitmek istiyor.

Arabaların altına kaçan kediler için durup kaldırımdan inip dizlerinin üzerine oturup arabanın altına eğiliyor. Belkı bıraksam emekleyecek hanımefendi.

Yeni bir şey giydiğinde nasılda farkına varıyor görülmeye değer. Önce eğilip üzerine bakıyor sevinçle dokunuyor kıyafeti okşuyor önce. Sonra aynanın karşısına geçip sağa sola sallanarak üzerini seyrediyor. Aynada kendisine bir cilveli tebessüm edişi var parmağımı ısırasım geliyor şaşkınlıktan.

İştahsızlık aynen devam. Artık kılo tartımı ıcın ne doktora ne saglık ocagına gıtmıyorum. Boyundan da haberım yok. Saglıklı mı saglıklı… gerısını onemsemıyorum.

Bir ayı geçti dort azısını da patlatalı... 10 dıslı bır canavar o artık

Kabızlıkta aynen devam.

Bizden son haberler bunlar…