Bugünlerde çilek iki kelimeli söz dizilerine ve 4 heceli kelimelere geçti.
Çilekle evin içinde yaptığımız en iyi faaliyet, konuşmak… Başka bir işle meşgul olsam dahi sürekli onunla konuşuyorum, bebekliğinden beri bu böyle, daha ufacık bir bebekken kucağımda onunla evin bütün odalarını tek tek gezerek her şeyin ismini sayardım yüksek sesle. Yine aynı şekilde evin içinde sürekli konuşuyoruz, yaptığım işi anlatıyorum, onun ne yaptığını anlatıyorum… v.s.
Mutfakta tezgah başında bir şeylerle ilgilenmeme ya da ütü yapıyor olmama tahammül edemiyor. Hemen bacaklarıma sarılıyor. İlgisini çekecek bir oyuncağa sesleniyorum, örneğin, miyav nerdesinnn toppp nerdesinnnnn ayıcık nerdesinnnnn gibi.
Durup aramaya başlıyor, sonra el ele tutuşup yüksek sesle aranarak evi dolanıp oyuncağı buluyoruz. (her şey etrafa saçılmış olduğundan oyuncakların hangi köşeden çıkacağı hem ona hem bana bir sürpriz oluyor eğleniyoruz: P)
Bu aramalardan kaptığı sözcük ne-de-tinn? Oldu. Artık evin içinde seslendiği her şeyi böyle çağırıyor. Lavaboya girersem ağlayarak kapıya vurup timooo (kim o) ne-de-tinnn? Diyor.
Çoğunlukla babayı arıyor evin içinde.
Babbb-baaaaa ne-de-tinnn diyerek…
Bir diğer ikili sözcüğü, “an-ne gel”
Genelde uykudan uyandığında beni böyle çağırıyor.
4 hecelilerden sıkça kullandıkları:
a-yap-pa-tı
sa-la-ta-nıt ve
a-naaa-taa-lık
Gömleğimin, kotumun üzerideki her tür zımba ve düğmeyi görünce ddüüüü-meee diye, evin her köşesinde, kıyafet üzerinde, hatta fayanstaki çiçek motifini bile tanıyıp ci-ceeeeeek diye bağırıyor.
Dışarı çıkacağımız zaman, “hadi annecim ayakkabılarını al dolaptan” diyorum. Ayakkabı dolabından sokak ayakkabılarını çıkarıp getiriyor. Otur deyince hemen olduğu yere oturup ayağını uzatıp kaldırıyor giydireyim diye.
Evin içinde sokaktan gelen seslere pür dikkat. Matkap ve kaynak makineleri kabusumuz. Koşarak kucağıma atlıyor ve bitene kadar benden ayrılmıyor. Araba seslerini (korna ya da çoğunlukla hızla geçen bir arabanın çıkardığı ses) duyuncaaa ağğğğ-baaaaa diye heyecanla bağırıyor.
3-4 e takmış durumda.
Oyuncak tahta bir puzzle da sayılar var 0’dan 9’a kadar. Oturup yüksek sesle sayıyoruz onları. Oradan öğrendi. Başka şeyleri de sayarken ben 3 dedikten sonra 4 ü o söylüyor. :)
Bugünlerde güzel birşeylerin olmasını umuyoruz. Dilerim gönlüme göresi gerçekleşir. bir işi yapmışken tam yapmayı seviyorum ben. ötesi berisi eksik, yamuk yumuk veya bir kısmı görmezden gelinerek yapılan baştan sağma iş, hiç yapılmasa daha iyi gibi geliyor bana. çoğu zaman kötü bir huy mükemmeli aramaya çalışmak biliyorum, ama işte huyum kurusun, uykularım kaçar halledene kadar. Dilerim en hayırlı şekilde gerçekleşir.