32. haftayı da tamamladık çok şükür, geçtiğimiz hafta aylık kontrolümüz vardı, ne kadar çabuk geçiyor vakit… bir an sadece kontrol sonrasında post yazıyormuşum gibi hissettim…
Doktorumuz güzel haberler verdi, öncelikle çilek kızım 1.600 gram ile haftalık ortalamasının üzerinde çıktı MaşaAllah, ayrıca doğum pozisyonunu aldığını da öğrendik. Bu habere o akdar heyecanlandım ki, çıkışta ve sonrasında babamız vakti erken buldu ve endişelendi, hayır erken değil tam vakti demişti oysaki doktor. Ne bileyim en büyük endişem bu pozisyona hiç geçmeyeceği, ya da çok geç vakitte geçip beni endişelendireceğini sanıyordum. Ama öyle olmadı çok şükür.
Artık hareketlerim iyice yavaşladı, özellikle çatı bölgemde başlayan kas ağrıları gittikçe artmaya başladı, Sabahnur’un da söylediği gibi kütürtüler duymaya başlayınca iyice endişelendim ve bir hafta sonra soluğu tekrar doktorun kapısında aldık, doktorumla hala iyi bir ilişki kuramadığımı yazmıştım. Bu sebeple yanına giderken yine endişelerim vardı, ilgilenmeyecek ya da ağrılarımı önemsemeyecek gibi… ama beni çok şaşırttı doktorum, çıkışta paşa ile şakalaştık hatta, biz muayeneye değil de kontrollerle gelelim diye :) doktor iyice muayene etti, ultrasonla baktı sonra haftam olmadığı halde NST ye bağlanmamı istedi, sancım var mı diye bakmak için. Neyse ki hiçbir şey çıkmadı, normal olabileceğini söyledi ve kalsiyum magnezyum hapı yazdı. Ve eklemeyi unutmadı, “kanaman olursa, ağrın artarsa, suyun gelirse hemen gel” :) resmen “doğurursan” dedi bana yaaa :) sanırım sona doğru yaklaşıyorum…
Bu ara bir endişe sardı beni, gerçi hep vardı ama daha bir arttı. Ya bebeğim sağlıklı olmazsa, ya doğum sırasında bir komplikasyon olursa, bir sorun olursa… bu endişe içimi kemirip duruyor, sonra kendimi sakinleştirmeye ve daha sağlıklı düşünmeye çalışıyorum, umarım geçici bir durumdur.
Biraz da çilek hanımdan bahsedelim, hareketleri her geçen gün daha bir artıyor, kendi kendine akrobasi yapıyor ufaklık… topuğunu dayıyor karnıma ve bir baştan diğer başa sürtüyor, orda bekletip tekrar geri eski yerine sürtüyor, bunu peş peşe o kadar sık ve hızlı hareketlerle yapıyor ki çookk gıdıklanıyorum. Tıpkı birinin sizi topuğunuzdan gıdıklamasıyla sıçramanız gibi bir şey bu… arada bir canımı da yakmıyor değil, sanırım sinirlendiği zamanlar oluyor kızımın…
Hala bebek beşiğimizi almadık, sallayıp duruyoruz hiçbir hazırlığı da tam değil, hastane çantamız hazır değil vesaire vesaire… bana çilek hanım sabırsızlanıp vaktinden önce gelecekmiş gibi geliyor
Mp ile bir seferinde (o daha hamile olduğunu bilmiyordu) 3. bir doğum yönteminin keşfedilmesinin ne kadar süper olacağını konuşmuştuk komik örnekler gelmişti aklımıza, mesela bebekleri kusarak çıkarsak dimi (öğkkk bu sabah paşaya söyledim bunu, bana iğrenç olduğumu söyledi neden acaba :P) bugün ise daha dahiyane bir fikir buldum, mesela ışınlanma gelişse ve bebekleri oradan ışınlayarak çıkarsalar ne süper olurdu dimi, ağrı yok acı yok, kanama yok … Geleceğin anneleri bu konuda çok şanslı olabilir :)))
başka bir süper fikri olan var mı?