3 Aralık 2007 Pazartesi

Bugün renkli doppler ultrason randevumuz vardı, çileğimin yüzü bana dönüktü, gözlerini ağzını miniş burnunu gördüm, ama gözleri açık değildi, sanırım bana benzeyecek :))


kaburgalarını, el ayak parmaklarını kalbinin odacıklarını herbir organını gördüm hepsi tastamam hamdolsun, hiçbir bulguya rastlanmadı, "herşey normal" dedi doktor, şükredip odasından çıktık. bu ultrason doktoruydu, sonuçları kendi doktorumuza da gösterdik, tetanoz aşımızı hatırlattı ve bir ay sonrası için randevu verdi, iyi birisi, doktorumu sevmeye başladım, çok konuşkan cana yakın biri değil, ama iyi birisi, samimi...


tetanoz aşısını sağlık ocağında yaptırmamı söyledi, korkuyorum ben, nedense güvenmiyorum öyle yerlere, internette biraz araştırdım, herhangi bir risk durumu belirtilmiyor, tamamen ölü hücrelerden oluşur tehlikesizdir, gereklidir demiş, bakalım Allaha emanet, (Fazla mı pimpirikliyim??)


birkaç gündür bir temizlik hastalığı başladı bende, heryeri silesim süpüresim yıkayasım toplayasım var, hayırdır inşaAllah, ama endişelenmiyorum, geçici bir durumdur muhakkak, hiç biri uzun zaman kalmadı bu durumlarımın, yine pasaklı günlerime dönerim yakın zamanda...


bir süredir bir vakıfta ders veriyorum, öğrencilerim çok hababam kızlar, üstelik yaşları da bana yakın, hatta ikisi de benden 2 yaş büyük, otorite sorunum yok çok şükür, ama çok hareketliler, çok laf cambazılar, kafa tutmaya gelecek tipler değil, arkadaş arkadaş takılıyoruz şimdilik.. tamamı bekar kızlar (pek dertliler bu konuda da "bir tane bile sözlü yok aramızda hocam yaa vakfın yüz karasıyız" :) diyorlar), hamile olduğumu da biliyorlar ya, merak ediyorlar, işleri güçleri beni konuşturmak, onlara kalsa hiç ders yapmayacağız, hatta geçen ders biri "hocam biz sizin sürekli aşereceğinizi, midenizin bulanacağını, derslere gelemeyeceğinizi sanıyoduk" demez mi, "çok isterdiniz dimi" dedim, ama geçti o dönemler siz göremediniz (eheheee) sonra aşermeden laf açıldı, birisinin yengesi kazağından tiksinmiş, giymiyormuş artık, öbürünün ki masa örtüsünün çiçeklerinden tiksinmiş, "tektek çiçeklerini kestirtti bize hocam" dedi :)) ilginç...



çarşamba günü önemli misafirlerim var, erkenden bekliyorum lütfen söyleyin geç kalmasınlar :)) uzun oturalım bol bol muhabbet edelim...



herşey ne hızlı hayat laylaylom dediğimiz bir tarzda geçiveriyor, iki gün önce ıspartadaki uçak kazası ise yüreğimizi dağladı, hayat bu kadar kısa ve ölüm bir o kadar yakınımızda işte, herkes bir sevdiğini kaybetti, hele 40 günlük bebeğe ne demeli?? annesinin kucağında anneannesi ile birlikte ailesinden ayrıldı, babası bebeğini sadece doğumdan sonra görebilmiş, ardından ıspartaya dönmüş, annesi ise lohusalığını anneannenin yanında geçirdikten sonra anneanne ile birlikte evlerine dönüyorlarmış.


kırk günlük.... sadece kırk gün bu dünyanın ne olduğunu görebildi, belki hissedebildi de... ama ardından geldiği ebediyete tertemiz gidiverdi.


son kırk gün içinde ne yaptığımızı bir düşünsek... belki ne kadar sıradan ne kadar boş geçmiş bir kırk gün bizim için, ama bir başka insan yavrusu için bu bir ömür demek, hayata merhaba ve hoşçakal dediği süre sadece kırk gün...


bunun ne kadar acı birşey olduğunu ilk kez lübnanın israil uçakları ile bombalandığında göçen bir binanın enkazından annesinin kucağında çıkan, daha kundağında 9 günlük Vaad bebeğin resmini gördüğümde hissetmiştim. tüylerim diken diken olmuştu.


9 aylık sıkıntılı yolculuğunu, sadece 9 günlük yaşam hakkını kullanmak için çekmişti,


kendisine vaad edilen 9 günü yaşamak için sadece...


sadece 9 gün bu dünyada nefes almak için 9 ay beklemişti anne karnında... ve sonunda zalim ve haksız bir saldırının kurbanları arasında en masumuydu o...



Allahım bebeklerimize, içimizde açan bu çiçeklere hayırlı yazgılar ver,

hayırlı ve uzun birer ömür ihsan et,

güzel yaşamayı, güzel işler yapmayı nasip et!

bizlere de bu güzelliklere şahit olup nasiplenebilmeyi ihsan et!

amin...

6 yorum:

AYSUN dedi ki...

Amin amin amin... Ceren bebeğin cenazesini izlerken gözlerim artık dayanamadı bu hüzne ve boşaldı. Berk bu durumlarda hemen yanıma gelip sarılıyor. Yine aynısını yaptı ve ona sımsıkı sarıldım. Allah'ım ne büyük bir acı... Tertemiz olarak sahibine döndü ceren bebek...


Bu arada yavrun sana benziyor demek:) Ne büyük mutluluk değil mi görmek karnındayken:) Biz de kime benziyor yaa tartışması yapmıştık hatırlıyorum:P

Esra dedi ki...

Bebeginle ilgili guzel haberler icin tebrikler. Eminim hersey yolunda gidecek ve saglikla kucagina alacaksin. Buyudugunu de okuyacagiz insallah.

Ucak kazasi beni de cok etkiledi. Ozellikle 2 gun sonra ucaga binecegimi bildigimden. Ucaktan hic korkmam ama bu sefer surekli dualar okudum ucus boyunca. Kendimden cok yanimdaki kuzum icin. Ne buyuk bir aci. Senin yazini okurken de gozlerim doldu. Peki ya 9 aylikken annesinin karninda kalbi duran bebelere ne demeli... cok aci cok...

Allah kimseye gostermesin.
:-(

Talha ile Eymen'in annesi dedi ki...

âmin diyorum dualarına...
allah kimseye evladının acısını yaşatmasın...
bu arada bulguların iyi olmasına sevindim... hayırlısıyla sağlıkla kucağına alabilmeni diliyorum rabbimden...

Filiz Morkoç dedi ki...

Çok sevindim test bulgularının temiz olmasına.. Bizim detaylı ultrasonumuz da yarın. İnşallah bizde sizin gibi şükrederek çıkarız mdoktorun yanından..

Dualarına ise katılmamak ne mümkün.. Allah kimseye doğmuş ya da doğmamış evladının acısını yaşatmasın.

Esra dedi ki...

Amin diyorum dualarınıza .Ağzınıza sağlık..
Bir arkadaşım evinin mutfak dolaplarından tiksinmişti hamilelik döneminde..Hatta kendi evine 4 ay ayak basamamıştı,sırf mutfak dolaplarını görmemek için.Dolapların da bişeyi yoktu gayet hoşlardı :)Ben hamilelik dönemimde tiksinme hiç yaşamadığım için ilginç geliyor bana bu durumlar :))
Allah sağsalim, hayırlısıyla bebeğinizi kucağınıza almayı nasip etsin inş..
Sevgiler...

KeLeBeK dedi ki...

hepinize iyi dilekleriniz için teşekkür ederim arkadaşlar,
tiksinme demişken esra, ben de evimden tam 3,5 aya kadar tiksindim annemde kaldım uzun zaman da mutfagımı kullanamadım gercekten cok zor bır donemdı