12 Ocak 2009 Pazartesi

Yere oturdum. Koltuğun üzerindeki laptoptan bildiriyorum.
Çilek uzanmaya uğraşıyor yanımda dikilirken. Ayağını kaldırıp dizimin üzerine basıyor, yükseliyor, diğer ayağını da dizimin üzerine çıkarıyor ve laptopa uzanıyor. Var gücüyle tuşlara vuruyor.
Şimdi ikimiz birden bildiriyoruz…

Salı günü çilek için doktordaydık. Rutin kontrol. Artık eski doktorumuza devam etmeme kararı aldım, Günahı boynuna ama ahlakî olmayan bir tavır sergilediğini düşünüyorum. Belki hastanenin politikasını uygulamak zorundaydı bilmiyorum. Ama artık oraya devam etmeyeceğiz. Bir başka doktora gittik. Babamın çok yakın bir arkadaşı. Çileği biraz ufak buldu ama çok da önemsemedi. Boy 70 cm kilo 7.400. bu ay tam 400 gram almış. Çileğin son birkaç ay içerisindeki rekor artışı. Geçen ay sağlık ocağında tartılmıştı ve 300 gram aldığını öğrenmiştim. Bu ay free yöntem olarak adlandırdığım beslenme şekline geçmiştim. Yani her bulduğunu tattır yedir politikası. Çilek bu sürede ilk kestanesini, ilk aşuresini, ilk kek, cezerye tatlısı, fındık-fıstık-ceviz üçlüsünü, çayı, sirke ve turşu suyunu (ki kendisine bayıldı) tatmış oldu. Daha sayamadıklarım da bolca. Ayrıca düzenli olarak muhallebi yedirmeye başladım.
Favori muhallebi tarifimiz:
Bir tatlı kaşığı nişasta (ev yapımı)
İki tatlı kaşığı arı mama ya da evdeki hazır muhallebi tozlarından
Yarım su bardağı süt
Ocakta pişiriliyor, katılaştığında ocaktan alınıyor ve içine bir dolu dolu tatlı kaşığı labne peyniri ile yine dolu dolu bir tatlı kaşığı pekmez konup karıştırılıyor
Sonuç kelebek’in bile ağzını sulandıran bir tat.
Çilek kaşığa elimdeyken sarılıp ağzına götürüyor. Sabah ve akşam bu muhallebiden yapıyorum. Bir tam gün (yani bir akşam ve ertesi sabah) bu ölçüyü bitiriyor. Bazen sabahki bölüme yumurta da katıyorum sofrada.
Ayrıca kuşburnunu da çok sevdik. Onu da parmak hesabı yiyoruz ara ara.

Doktor kontrolümüze dönecek olursak:
Bu yeni doktordan çok değişik şeyler öğrendim. Her doktor ne kadar da farklı oluyor. ilk olarak prevaner aşısı hakkında bilgi almak istedim ki “bize de yeni geldi. İsterseniz yapalım” dedi. İlk dozunu ücretsiz olarak hem de özel bir hastanede vurulmuş olduk. Diğer iki dozunu da iki yaşına kadar olacak. İşin ilginç olanı doktorun bu noktada yaptığı açıklamalardı: Prevaner Avrupa’da yalnızca İsviçre’de yapılıyormuş. (ya da ilk orda çıkmış bu kısmı tam hatırlamıyorum, yalan olmasın) Sadece böbrek yetmezliği yaşayan veya lösemi olan çocuklarda uygulanıyormuş ki bu çocukların bünyesi pnömokok mikrobunu yenemiyormuş. “Zaten bu çocuklar için üretildi bu aşı” dedi. “Siz sormasaydınız ben hatırlatıp da vurma gereği duymayacaktım, bizim zorunlu aşı takvimimizde yok. Rotavirüs de aynı şekilde. Türkiye’de neden bu kadar yaygarası yapılıyor anlamıyorum, şimdi de ücretsiz yaptırılabiliyor, herhalde seçim propagandası” diye de eklemeyi de unutmadı. O an bu aşıyı yaptırmamız için aylarca baskı uygulayan eski doktorumuz geldi aklıma. Ücretsiz olacağını bilip de hastane elindeki aşıları bitirtmeye mi çalışıyordu acaba diye düşünmeden edemedim. (Doktor bu ısrarlı haller içerisindeyken ben bu aşının devlet tarafından ücretsiz vurdurulacağı duyumunu aldığım için önemsemiyor, her defasında sallıyordum)
Bu aşıyı yıllardır hatta geçtiğimiz günlere kadar ücretle hem de fahiş bir ücrete yaptırmış olan arkadaşlar geldi aklıma. İnsan evladı söz konusu olunca şartları ne olursa olsun imkânlarını zorlayıp parayı feda ediyor gözünü bile kırpmadan. Çünkü önemli olduğu söylenip duruyor. Doktorun ise bu aşının çok da gerekli olmadığını söylemesi içimi çok acıttı gerçekten.

Bir diğer önemli mesele ise inek sütü ve baldı. Doktor bal yedirmemde hiçbir mahsur olmadığını söyledi ve pekmez ile aynı sırada saydı. Süt için söyledikleri ise oldukça ilginçti. “1 yaşına kadar sütün yasak olması tamamen mama firmalarının politikası. Biz böyle bir şey savunmuyoruz. Biz sadece sırf inek sütüyle beslenme taraftarı değiliz. Yoksa bebeğin süt içmesinde hiçbir sakınca yok. Zaten mamaların da özü inek sütü. Sadece başka vitamin ve minerallerle desteklendikleri için inek sütünden daha iyi sayıyorlar kendilerini.” Dedi.

---------

Grip oldum
Aynı doktor gripin içmemde hiçbir sakınca olmadığını da söyledi
İçtim bir şey de olmadı gerçekten…

Hımmm bu doktor düşünce dünyamda bir ufuk açtı…

9 yorum:

aysarayı dedi ki...

ne diyeceğimi düşüneceğimi şaşırdım.neye güvenmeli...doktor tıp felan hikaye oluyor böyle zıt şeyler duyunca.zaten ben ilk şoku aslının böbreğinde taş oluşunca yemiştim,biri su vermeyin diğeri de su vermelisiniz deyip kafamı bulandırmıştı.şimdi de bu meseleler..hele de beslenme konusu...en iyisi anneanne yöntemini uygulamak.sonuçta allaha şükür ciddi bi problemimiz yok sağlık açısından...

Pembelinin Mutfağı dedi ki...

Merhaba, evet haklısın. Her doktor farklı şey söylüyor. Bizim doktorumuz ise, Nazlı 7. ayında gittiğimizde muhallebisini sütle yapabileceğimi ve severse sütü de içirebileceğimi önermişti. Ama tabi başka doktorda verme dedi. Bir kaç kez denedim ama yine de cesaret edemiyorum. Zaten az kaldı 1 yaşımıza. Sütede geçeceğim. Ama bir arkadaşın doktoruda sütü 18. aya kadar uzattık vermeyin demiş!

Bu arada pekmezle süt ürünlerini aynı kapta karıştırınca demir emilimini azaltıyormuş, bilgilerine.

Ayrıca muhallebi yaparken yarım bardak süte 1 tatlı kaşığı nişasta ve arı mama ve diğerlerini koyunca çok katı olmuyormu?

Elif dedi ki...

ben de her şeyi yediriyorum ama turşu ve sirke ilginç geldi:)
bizEmreye 3 doz ve herbiri 120 mil. çok gerekli olmadığını biliyorum ama her ihtimale karşı dedik doktorda kötü ihtimalleri söyleyince.herşeyimiz çocuklarımız için.Allahtan Enesde yırttık parasından:)süt Emre yi ilk başlarda çok fazla kabız yapmıştı.kayısılar armutları rondolayıp dururdum rahatlatmak için.zaten 1 yaşına kadar yasak olmasının sebebi de bu.yoksa annem vermiş bize ama bağısakların adaptesi zor oluyormuş ağır geliyormuş.

Adsız dedi ki...

evet doktorun kafanıza uyması çok önemli.
bencebebekleri biz nasıl besleniyorsak öyle beslemeli.tabi bebek beslenme kurallarına uyarak.şeker tuz salça olmadan yani.
bir de merak ettim nişasta mı ev yapımı?

yastuf dedi ki...

Doktorlarin bir soyledigi digerini tutmuyor ben anlamadim bu isi ozellikle Turkiye de.
Tuana yi doktora getirdim sonra hastalik tamamen gecmeyince baska bir doktora getirdim birinin verdigi ilaci digeri begenmiyor bu nasil istir?
Ben ne iciricem bu cocuga peki hangisi dogru?
neyse sen istedigin gibi bir doktor bulmussun sanirim iyi olur isin icin insaallah.



Sizin su muhallebiyi bende deniyim :-))

Adsız dedi ki...

Merak ettim şuanki doktorunuz kimdir öğrenebilir miyim? Benim de 16 aylık bir oğlum var..
Rotavirüsle ilgili söylemek istediğim birşey var;Bizim rutinler için gittiğimiz doktor bu aşıyı gerekli bulmadı pnömokoku ise 1 yaşından sonra önerdi(sadece 2 doza para verelim diye). Fakat yurtdışından gelen 18 aylık yeğinimde meğer rotavirüs varmış. Benim oğlum da hastalandı(ki yeğenimin de aşısı varmış). Biz rota oldu sandık,hastaneye yattık,3 günün sonunda tahlille rota olmadığı salmonella diye birbakteri olduğu anlaşıldı. Eğer aşısı olmasaydı kesin oğlum da bu virüsü alırdı,eşzamanlı olan diğer hastalık yüzünden anribotik kullanamayabilirdi,yani şu an olmayabilirdi,1 hafta hastaanede yattı oğlum.. Kısacası iyiki aşısını yaptırmışım ve herkese tavsiye ediyorum,tanıdığım 3 kişide de bu virüs görüldü..

BEDİA KUKUL dedi ki...

benim ufaklıkta süt alerjisi var ve 1 yaşına kadar geçme ihtimali olduğunu biliyorum.ayrıca yaklaşık 5 yıl doğum ve çocuk kliniği ağırlıklı bir hastanede çalıştım ve bence çocuk dr.larının mezun olduğu fakülte ve uzmanlık aldığı hastane gerçekten önemli hiç olmazsa odalarında aslı diplomaya çaktırmadan bakın derim.pekmez süt ürünüyle verilince demir emilimini azaltsa da asıl amaç şeker kullanmamak olduğundan o konu çok önemli değil bence.
yine de tuz, şeker ve katkı maddeli olsun olmasın tüm hazır gıdalar çocukla mümkün olduğunca geç tanıştırılmalı bence.

KeLeBeK dedi ki...

yorumlarınız için hepinize teşekkürler arkadaşlar

pembeli'nin mutfağı, gülmira'nın da dediği gibi ben pekmezi şeker niyetine kulanıyorum muhallebide, aslında bal da koymayı düşünüyorum bundan sonra, ayrıca sanırım nişastamızdan kaynaklanıyor muhallebim bu tarifle hiç katı olmuyor


derya, evet nişastamız ev yapımı, halam memlekette yapmış, anneme göndermiş annem nasıl yapıldığını biraz anlattı, bayağı zahmetli bir işmiş


tuana berra'nın annecigi, ilaç firmalarının kimi doktorlar ile onların ilacını hastaya yazması için ne anlaşmalar yaptığını bilsen dudağın uçuklar, hipokrat yemini ettiğini unutan kimi vicdansızlardan bahsediyoruz elbette...


elf, hangi aşıyı yaptırdığını tam olarak anlayamadım, ama şunu söyleyebilirim ki bloglardaki bebeklerden de takip ettiğim kadarıyla bu özel aşılar %100 koruma sağlamıyor bebekler habire oldukları aşılardan hastalanabiliyorlar hem de defalarca, ama tıp dünyası bu aşıları o kadar lüzumluymuşçasına bir propagandaya giriyor ki insan altında başka sebepler düşünmeden edemiyor

Adsız dedi ki...

Ben rota aşısı yaptırdım. Kardeşimde yaptırmış.. Fakat 5 tip virüse karşın,sadece2 tip virüsü engelleyen aşı varmış..