18 Haziran 2009 Perşembe

Karıncayiyen çilek

Çorbanın içinden ağzına gelen kıymaları pıt pıt dışarı atan kızım, yerde gördüğü karıncalara aynı müsamahayı göstermiyor maalesef…


iki kez benim rastlama fırsatı bulduğum vakıanın birincisinde karınca belden aşağısını kaybetmiş mevta olmuştu. İkincisinde çileğin dilinin üstündeki tükürükte bulamaç olmuş kendinden geçmiş karıncayı kurtarıp çıkardığımda, hayvan sevinçten ne tarafa gideceğini şaşırdı, çılgına döndü, eminim epey dua etmiştir arkamdan…


bütün çocuklar mı böyle yoksa kızlar mı ya da sadece benim kızım mı… acayip babacı… Akşam olup kapının zili çaldığında çılgına dönüyor çilek, babasının geldiğini hemen anlıyor, onu gördüğü anda kucağına alması için kendini paralıyor, elini yüzünü yıkamasına bile müsaade yok, boncuk boncuk yaşlar akıtarak ağlıyor al beni diye… Bütün ihtiyaçlarını ben gördüğüm halde neden kendini paralayarak babasını ister bu velet anlamıyorum. Alındığımı çaktırmamaya çalışarak bu durumdan yararlanmaya çalışıyorum “babası baksana özlemiş seni, alsana kucağına ağlatmasana, üstünü giydirir misin hayatım, biraz aşağıya indirir misin? v.s.” gibi durumlar mümkün mertebe sık yaşanmaya çalışıyor. Tabii paşanın geç vakit gelip yorgunluktan bitmiş durumda olduğunu da hesaba katmak gerekiyor.


“Uyumadan önce hadi kızım babana hayırlı geceler de, uyumaya gidiyoruz” dediğimde, elimi tutup arkası dönük bir yandan yatak odasına yürürken diğer yandan arkasına bile bakmadan arkada kalan babaya el sallıyor. Ya da “biz gidiyoruz” dediğim anda bazen de kapının önünde birisinin kucağına atladığı anda geride kalanlara el sallamaya başlıyor. “Hop nereye seni götüren var mı ki” gibi soruları havada kalıyor. İçerideki çağırsa da “ııııh” diye kendini geri o şahsın kucağından daha da ilerilere atıyor. Yer değiştiriyoruz bu sefer kapıdaki kişiyle, o içeri, içerdeki dışarı, bu sefer kapıya kim geçtiyse onun kucağına atlıyor.


Topitop delisi… bir videosunda elinde topitop bir yandan yalıyor bir yandan da burnuna tutup sesli sesli soluyarak kokluyor :) tadı neliydi acaba epey kokulu bir taneydi herhalde hemen koklayıp hem yiyor


ağzına aldığı ekmek, makarna, kurabiye parçasının dışarıda kalan kısmını o miniminnacık avuç içiyle ya da elinin tersiyle acemice içeriye öyle bir tepiştiriyor ki görmeye değer, sanki çok iştahlı biriymiş, ya da üç gündür açmış gibi…


“ağzında ne var” ya da “dişlerine bir bakıyım” deyince hemen ağzını açıyor. Tabii yerden muzur bir şey aldıysa “ne var ağzında bakıyım” dendiğinde topuklayıp kaçmaya çalışıyor. Her seferinde kızıyorum ağzına alma yerden bir şeyi diye. Dudak büzüp ses tonuma göre bazen ağlıyor. Ama nafile yine alıyor yine…


Kendi kendine oynarken konuşmalarını biri dinlese çok önemli bir iş anlatıyor sanır. Bıdır bıdır bir konuşuyor bir konuşuyor kafam şişiyor bazen. En çok kullandığı bir kelime var “midammiş” ne demek acaba kendi dilinde diyor diyor bunu diyor. Bir de kelimelerin sonuna bu mış miş ekini hep koyuyor sanki yüklemli cümle kuruyormuş gibi…

tam anlamıyla bir kedi hastası… miyav diyor geziyor. İki tane oyuncak kedi var, yalaya yalaya oynuyor onlarla. Dışarı çıkınca bir kedi görsün araba altlarına kaçan. Sokak dolusu çığlıklar atıp peşinden koşturuyor.

telefon konuşan birini görünce elindeki telefonu kapıp ıkına sıkına ağlar gibi konuşarak telefonla konuşuyordu bir ara. Şimdi eline geçen her şeyi, terlik, toka, fırça v.s. kulağına götürüp ciddi ciddi bir şeyler konuşuyor.

Paşanın elinde mp3 çalar kulaklığı gördü birkaç kez. Dahası babasının bunu kulağına götürdüğünü fark etti. Aynı şeyi kendisi de yapıp bir de ses geldiğini görünce gözler faltaşı gibi açılı verdi. Şimdi bir yerlerde kulaklık bulsa ilk iş minicik parmaklarıyla ucundan tutup kulağına götürmek oluyor. Dün halasının kulaklığını aldı aynı şekilde. Müziği de duyunca bir de, oynamaya başladı üstüne :)

Yaz geldi, küvet sefası başladı. bir süredir banyoda ayakta yıkıyorum çileği, tutuyor bir kenardan, 5 dk da çıkıyoruz. Uzun zamandır ilk kez küvetini doldurdum. Banyonun önüne antrye koydum. Ben de bir yandan ütü yaptım karşısında. Bir saatin sonunda sıkıldı ayağa kalktı çıkmak istedi. Çıktığında ayaklarının altı bu durumda idi :)



17 yorum:

december dedi ki...

amanin karincami.neyse zararli degil protein vardir icinde.hehehhee
bebisin ayaklarina bakkkkk,yerim onu burusuk burusukkk
kedi hastaliginida teyzesinden kapmis olabilir bu arada....

hulofera dedi ki...

çok şeker çokk.. bir de sevdirse kendini daha şeker olacak :))

mummy dedi ki...

:))Afiyet olsun,yarasın karıncalar:))Bak annesi bi de kızıyodun bişiy yemiyo diye,o yiyeceğini bulmuşişte:P

Hiçç üzülme canım btün kızlar babacı galiba,bizimki de baba diyo başka bişiy demiyo,gelince yakasına yapışma durumları aynen..Bi de süt verse hiç aramayacak beni hani:))

Öperim çileğimi..

reyhan dedi ki...

merak ettim karıncanın tadını şimdi :P
ciddi ciddi konuşmasını hayal ettim de pek hoşuma gitti :)

geri kalmam ben de öperim çileğimizi, sevgiler ...

aysarayı dedi ki...

ASLININ SÜT KARDEŞİ DE DIGIM DIGIM DİYEREK UZUUN BİR ZAMAN KIRIK PLAK MİSALİ BİZİM KAFAMIZI PATLATMIŞTI...TAHMİN EDEBİLİYORUM..

KARINCA İŞİ DE DENEME YANILMAYA BENZİYOR....ZATEN BU VELETLER FAYDALI BİŞEY TIKMAZLAR AĞIZLARINA..ASLI DA KARTON YİYİP KUSUYOR...EN AZINDAN KARINCA DAHA DOĞAL...BİZ DE AZ ÇITIRDATMADIK ŞEKERE KARIŞAN KARINCALARI...HAFİF KEKREMSİ BİR TADI VAR...FENA DEĞİL...

YAKINDA VE YAKINDAN GÖRÜŞMEK DİLEĞİYLE....ÖPTÜK..

Adsız dedi ki...

Kuzuda dadandı kısa bisüre börtüböceğe:) Bi de hayır diyince matah bişi sanıyolar. Ye diye tabağa koyacan bi kaşık yerler mi:P Baba düşkünlüğü büyük bi nimet, ben de kullanıyorum tepe tepe:P Şirin bebişine ve annesine mucuk. Bi de, biz ne vakıt tanışacağızdır bea?

Elif dedi ki...

çok güldüm ya karıncaya:)Enes de görse kesin yakalamaya çalışıp ağzına atar.aynı burç olduklarındanmıdır ki acaba ne zaman çileği okusam aynı Enes diyorum.
geçenlerde Esrayla parktayken çilek yaşında çıtı pıtı sarışın bir kız gördüm.hiç görmediğim halde ne kadarda çileğe benziyor dedim Esraya:)buruşuk ayacıklarla yetinelim şimdilik.böyle fotolardan, ama azcık daha ayrıntılılarından yine bekliyoruz.

Elif dedi ki...

çok güldüm ya karıncaya:)Enes de görse kesin yakalamaya çalışıp ağzına atar.aynı burç olduklarındanmıdır ki acaba ne zaman çileği okusam aynı Enes diyorum.
geçenlerde Esrayla parktayken çilek yaşında çıtı pıtı sarışın bir kız gördüm.hiç görmediğim halde ne kadarda çileğe benziyor dedim Esraya:)buruşuk ayacıklarla yetinelim şimdilik.böyle fotolardan, ama azcık daha ayrıntılılarından yine bekliyoruz.

sinem dedi ki...

Ne güzel iste annesi korkusuz bir k1z1n var...

eslem dedi ki...

karınca yerse akıllı olur elleme yesin :p

ayaklar çok tatlıı çok talııı çok tatlııı : )

Adsız dedi ki...

Çilekten son haberler. Ne kadar zor ama ne kadar keyifli geliyor burdan bakınca :)

Fosi dedi ki...

her hikayeyi okudukça,bir diğerini beklemeye başlaıyorum,
sık sık yaz annesi,bu çileğin marifetlerini,
sevgiler

Adsız dedi ki...

Bugün Habertürk gazetesinde bloğunuzdan bahsedilmiş, bu yazınızdaki fotoğrafta var. Haber vermek istedim... Sevgiler...
Zeynep

Adsız dedi ki...

Yorum tarihi yanlış çıktı, 30 haziran salı gazetesinde...
Zeynep

damlasakızlıkurabiyem dedi ki...

yazını inan yüzümda gülücükler ve bazen de kahkahalarla okudum.şu yorgunluğumun arasında pek iyi geldi.eline sağlık.o buruşuk ayakları yerim ben.karınca konusu biz de üstüne parmakla basıp ezmekle sınırlı kalıyor allahtan...sevgiler...

KeLeBeK dedi ki...

yorumlar için çok teşekkürler arkadaşlar

zeynep, bahsettiğin haberi bulamadım. haber neden bahsediyordu merak ettim
ya da link verebilir misin teşekkürler

Adsız dedi ki...

Yazar cok tesekkurler...

Selamlar Elen