15 Mart 2008 Cumartesi

36 haftalık çilek ve kelebekten herkese merhaba

Zamanın nasıl geçtiğini anlayamama kavramı sanırım hamilelikte iki katı etki ediyor, benim ömrüm "inanamamalarla" doludur, inanamıyorum liseden mezun oldum!, inanamıyorum üni.yi kazandım! İnanamıyorum oradan da mezun oldum vay bee şu okulu da kazandım… ayy inanamıyorum evleniyorum! ve tahmin edeceğiniz üzere son inanamadığım şey de anne olacak olmam, hala inanamıyorum ve eminim kızımı kollarımın arasında tutarken bile inanamayacağım, benim gibi böyle rüya aleminde "inanamama"larla yaşayan bir başka insan var mıdır acaba...

(minik patikler sitem etmiş, çok haklısın arkadaşım, bu kadar yoğun duygular yaşayıp bunları yazamamak, ya da yazmaya üşenmek gerçekten çok ayıp...)

Haftalar su gibi geçti, bu haftayı da doldurduktan sonra miadımızı doldurmuş oluyoruz ve 37. haftadan itibaren küçük yolcumuzu beklememiz gerekiyor, bazen biran önce gelmesini istiyorum, 3 hafta daha boş boş beklemek istemediğimi fark ediyorum, sonra vazgeçip son güne kadar beklemesini istiyorum. Vaktinde gelsin, havalar ısınsın, soğuklarda zorlanmayayım istiyorum.

hiçbir şey yapmaya fırsatım yok, inanır mısınız (inanabilenlerdenseniz :P) bir haftadır bilgisayarımı açmıyorum, bu benim için bir rekor, ben ki sabahlara kadar msnini kapatmayan insan... of off daha neler değişecek kim bilir hayatımda ve ben inanamamalara devam edeceğim.

Bu satırları yazarken çilek hanım içerilerde kıpırdanmaya devam ediyor, böyle kıvrım kıvrım... Canım kızım benim! bu duyguyu yaşamak ne kadar güzel birşey, dünyanın en harika görevi olmalı annelik, zor ama tatlı, zor ama sadece kadına özgü... iki canlı olmak... İçimde, benimkinden ayrı bir kalbi olan bir canlı taşımak, ona ev sahipliği yapmak, misafirimin geçici olduğunu hissetmek ve rahat etmesi için, karnını iyi doyurabilmesi için özen göstermek... Bir süre sessizliğe bürününce acaba bir sıkıntısı şikâyeti mi var diye endişelenip ufacık bir dokunuşunu hissedebilmek için ne yapacağını şaşırmak... Anne olmayı beklemek çok güzel bir hismiş meğer...

Her günüm hareket içerisinde geçiyor, öyle de olmak zorunda. Çünkü hareketsiz geçirdiğim (oturarak ya da uzanarak) 15 dakika sonunda bacaklarımı açamıyorum acıdan. Sanki kasıklarım kasılıp kalıyor, kemiklerim birbirine kaynıyor, ayağa kalkamıyorum. Bırakın yürümeyi, ayaklarımın üzerine basıp dik duramıyorum, sanki iskeletim ağır geliyor, düşüp kalacağım diye aklım çıkıyor. Bağıra bağıra evin içinde 5 dakika gezmeye çalışıyorum, sonra açılmaya başlıyorum Elhamdülillah, bu söylediğim özellikle sabah kalktığımda çok acı verici oluyor, işte bu 3 haftayı beklemek istemememin en önemli nedenlerinden birisi de bu ağrılar...

Son kontrolümüzde doktor çileğin başının çok aşağıda olduğunu söyledi ve "yürürken ağırlığını hissetmiyor musun baskı yapmıyor mu" diye hayret etti, aslında yapmıyor, ayağa kalktığımdaki ağrılarımdan bahsettim "normal" dedi. Kilosunu 2.511 gram olarak verdi ve küçük buldu "ama sağlıklı" dedi, ama ben haftalık takibini yapıyorum 35. hafta için ideal kilo bu olması gerekliydi, neden ufak buldu anlamadım. Bir sonraki kontrolümüz çarşamba gününe, ama ben o gün misafir almayı düşünüyorum, sanırım kontrolü cumaya erteleyeceğim...

(Bazen durup düşünüyorum acaba hamileliğim sırasında yapmam gerekip de yapmadığım bir şey var mı, hani sonra geri dönüp düşünürsünüz "keşke şöyle davransaydım, acemilik işte aklıma gelmedi" falan dersiniz, hayıflanırsınız geçmiş gitmiş bir iş için... Acaba öyle bir eksiklik bıraktım mı bir yerde... Bilemiyorum vakit o kadar hızlı geçti ki hiç bir şey anlayamadım yaşadıklarımdan, o yüzden "keyfini çıkar bu günlerin..." tavsiyelerini duydukça bunu düşünmeden edemiyorum)

Dün doğum temizliğimizi yaptık bitirdik çok şükür, keşke ev hep böyle kalsa yaaa :(( her yer pıyıl pıyıl oldu :) keşke hiç kirlenmese, beni yarım sayarsak tam 2,5 kişi sabahtan akşama kadar argo bir ifadeyle "kanırdı" resmen, (hala bitmemiş ince işler var mesela) çamaşır makinesi tam 6 kez çalıştı, bozulup kalacak diye endişelenmedim değil :) Ama yapılan temizliğin sebebini düşününce insanın içi bir hoş oluyor. Kendimi tıpkı bir bayram gününe, ya da düğünüme hazırlık yapıyormuş gibi hissettim, o heyecan, aynı heyecandı, Her şey güzel olsun hiç bir eksik kalmasın, aman şu da yapılsın, yüreklerde hep bir kıpır kıpırlık... Gelin çeyizi hazırlar gibi bebek çeyizi yapmalar, çantaları çekmeceleri hazırlamalar, şekerler çikolatalar... Her şey de bir süslülük bir kurdele bir fiyonk... Herkes mutlu, herkes heyecanlı bir bekleyiş içerisinde, telefon edenler hal hatır soranlar, acaba ne hazırlasak misafire ne ikram etsek diye düşünmeler, mevlit planları yapmalar, acaba şerbeti kurabiyeyi ikramdan önce mi versek sonra mı diye sormalar... Herkesin aklında tek bir mesele... Ülkede ne olmuş ne bitmiş, ekonomi ne âlemde, kim ölmüş kim kalmış... Kimsenin aldırdığı yok, zaten evde haber seyredildiği de yok,
Bizim gündemimiz belli...
Bütün bunları yaşamak çok keyifli, doğum yapmış çoğu arkadaşımın bu sahneleri tanıdık bulduğuna eminim, bir tebessüm ile kendi zamanlarını hatırladıklarına eminim, bu tıpkı evlenmiş bir kimsenin nişanının düğününün tatlı telaşında bir genç kıza bakıp içinin bir hoş olması gibi bir şey... Ben çok hissederim bunu mesela, yeni nişanlanmış, ya da evlenme hazırlığında olanların hazırlıkları koşturmacaları bana kendi zamanımı hatırlatır hep, tekrar o günleri yaşarım, özlerim kendi zamanımı...

....................

Geçen akşam hissettiniz mi bilmem İstanbul'da akşam 8-8:30 civarında bir deprem yaşadık, evde yalnız olduğum dahası t.v. karşısında oturduğum için acaip güçlü hissettim çok da korktum, uzun zamandır yaşamamıştık bu korkuyu, nasıl da unutmuş bilinç altımıza itmişiz yaşadıklarımızı... Kısa sürdü Allah'tan, tam o sırada telefon çaldı, paşa arıyor "ne yapıyorsun" diye, dedim "deprem oldu duymadınız mı", "yok" dedi, inanmadı, zaten o bana Richter ölçeği muamelesi yapar, "benim eşim kandilliden daha hızlı" der ve güler, ama sonunda kabul eder doğru fark ettiğimi... Çünkü en ufak sarsıntıyı bile hissedebilme kabiliyetim var. (Annemde de olan baş dönmesi şikâyetleri sanırım bende de baş gösterecek yakında, ufacık sarsıntılara bile tahammül edemiyorum zira...) kısacası paşa meğer tam deprem olurken evin numarasını tuşluyormuş ne tevafuk... Ardından kayınvalidem ve görümcem geldiler saolsunlar, çok korktun mu dediler, oturduk onlarla, eşimin kuzeni de onlardaymış, birlikte kahve içtik gece 11 e kadar muhabbet ettik birlikte... O da dört yıllık evli ama çocuk yapma konusunda çok kararsız, çok zor bir çocukluk dönemi geçirmiş, anne babası ayrı ve babaları gerçekten çok hayırsız bir adammış, Rabbim öylelerinden muhafaza eylesin, bu sebeple dünyaya bir çocuk getirip ona karşı sorumluluklarını yerine getirememekten çok korkuyor canım ya... Onun aklını çelmeye çalıştım bir süre, bir kuzenimiz daha hamile olduğu için biraz özenir gibi oldu, bakalım hayırlısı...


son olarak çileğimizden bir kaç anı olsun,

güya annesi çilek hanımı pembelere boğmaya karşıydı, hep unisex renkler alacaktı, ama alınanlar toplanıp yıkanacağında farkettim ki herşeyi pembe olmuş bu kızın yaa, çilek hanımın tam bir makine pembe, bir makine diğer renklere ait çamaşırını yıkadı annesi...






ve Kuaybe'nin dediği gibi, "kendisi ile" uyuyacağımız çilek hanımcığımızın yatağı...



Dün ilk bezini aldık çilek hanımın, yenidoğan paketi, paketin üstündeki bebişi yiye yiye bitiremedim, minicikkk bezler!!! sevdim sevdim, "çilek kızım mıçısını yapcak bu bezlere, annesi de temizlicekk!!!" dedim :) paşa da güldü...

11 yorum:

december dedi ki...

eminim dunya tatlisi bisi olur cilek....
rabbine iyi bir kul annesine babasina hayirli evlat olsun inshallah...
bugunler dokuz ayin bir turlu gecmeyen gunleri her halde...
kendine iyi bak kelebek hanim.
birde comelme egzersizleri yap...dogum icin kolaylik olur derler.
optum...

Talha ile Eymen'in annesi dedi ki...

ne güzel uğraşlar bunlar... o günleri hatırlatıyorsun her yazıda bana çok teşekkür ederim...
kıyafetlerini hayırlı güzel günlerde sağlıkla kullansın inşaallah. ne güzel minicik minicik...

mummy dedi ki...

Kelebekçim baya bi yakaşmış senin doğumun yaa..Hazırlıklar da tamamlanmış ne güzel..Var ya ben nişanlanırken evlenriken bile bu kadar heyecanlanmamıştım biliyomusun..Hani o zaman nişandan ya da düğünden sonrasını az çok tahmin edebiliyosun ama annelik nasıl bi dünya olucak bebeğim nasıl olucak daha çok meraklanyorum ve heyecanlanyorum onun hazırlıklarını yaparken..Bi dbebiş hazırlıkları böyle daha cici cici mini mini ya bayılıyorum..
Herşey dlediğin gibi olsun hayırlısıyla gelsin minik hanım..Bu arada senden daha sık haber duymak isitiyoruz tabi..
Kal sağlıcakla...

Minik Patikler dedi ki...

Ay çok az kaldı heyecan yaptım, bana bak hemen haber ver öyle doğurduktan saatler sonra değil, saat kaç olursa olsun ara mesaj at :))


Bu arada deprem gecesi bir arkadaş evde yalnızmış, çok korkmuş sancıları gelmiş ve doğurmuş sabaha karşı. Dikkatli ol yani :) heyecan yapma.

siyap dedi ki...

ne güzel anlatmışsın okurken o günler hatırladım.bende aynen senin gibi herşeyi pembe olmasın istiyordum ama elim hep pembeye gidiyordu ve hala öyle :) 1ay kala kıyafetlerini yıkayıp tv önünde kendime güzel bir yer yapıp seve seve ütülemiştim minyatür kıyafetleri.inanır mısın o günden beri ben ütü yapmayı sever oldum çok keyif almıştım...
çilek kızın da zamanında gelip miniminnacık kıyafetlerini güzelce giyer inşallah...

Esra dedi ki...

pembeler çok şirin oluyor ama,insanın illaki gözü pembelere takılıyor:)
yatağı çok şirin olmuş maşaallah..Allah orada hayırlısıyla, rahatlıkla mışıl mışıl uyumayı nasip etsin çilek hanıma..

Anne ve Bebisi dedi ki...

Ne tatli kosturmacalar bunlar degil mi? :) Gundemimiz farkli demissin ya, dogumdan bir sure sonra digerlerinin gundemi degisse de senin gundemin daha uzuun sure bebis olacak insallah:) Yok gazi, yok disi, yok dondu, yok emekledi derken dunya umurunda olmayacak :)))

senem dedi ki...

kelebek, hele bir doğsunlar, herhalde o zaman başlayacağız asıl inanamamalara... 18 aylık yeğenimden takip ediyorum da, inanılmaz bir hızla büyüyorlar...

Bu arada yatak da, kıyafetler de harika görünüyor.. Çilek hanımın çok seveceğine eminim. :)

AYSUN dedi ki...

Okurken gözlerim doldu ve Berk'i beklediğim günler geldi aklıma. Herşey çok güzel olur inşallah. Ve Çilek hanım büyüyünce bu satırları okur ve çok mutlu olur:)

Pratik Anne dedi ki...

Allah saglikla guzel bir hamilelik gecirmeni ve kolay bir dogum nasip etsin kelebekcik. Kiz bebiste hakikatne pembislerden kacilmiyor. Bizimkinin abisinden kalanlari olmasa en degisik eflatun veya leylaga kaciyoruz. Yatak odaiz da cok guzel olmus ayrica. Allah saglikli bol uykulu geceler nasip etsin.

Adsız dedi ki...

o kadar güzel anlatmışsın ki. duygulandım inan ki baya. ay hakkaten kızın çok şanslı olacak. kimbilir bunları okurken o nasıl duygulanacak.
kıyafetleri yatağı herşeyi çok güzel. maşaallah diyelim de çok huzurluimutlu olun bebişinle inşlh.
benim ablam hamile bu günlerden. çok az günü kaldı. onun hareketlrini bile hissetmek o kadar güzel ki. bide içinde hissetmek kimbilir ne kadr güzeldir. Allah çok iyi etsin mutlu etsin sizi.