27 Haziran 2008 Cuma

Merhaba...


bir haftanın özetini sunalım kısa kısa...


epey yenilikler oldu, zorlu ve hızlı bir haftaydı...


çilekten haberler önce;


daha önce burda bahsettim mi hatırlamıyorum çilek emzik emmiyordu ve ben emziğe alışmasını çok istiyordum, hemen hemen hergün elimde emzik karşısına geçiyor çileği öğürte öğürte yarım saati aşkın süre ağzında emzik tutuyordum, çilek kah ısırıyor kah ağzının kenarlarına itiyor olmadı diliyle dışarı basıp tükürüyordu istisnasız, aslında 1 aylık olmadan önce tutmuştu biraz, ama çok gaz yuttuğu için ben de uğraştığım gaza gaz vermek istemediğimden bırakmıştım vermeyi...


dili geçmiş zamanda yazışımdan farketmiş olabilirsiniz ki kelebek bu haftaiçi muradına erişti :)


sınavım ile ilgili bir iki konuyu araştırmak için kütüphaneye gittim, geçtiğimiz pazartesi... çileğe tabii ki çok sevgili anneannesi baktı bu süre içinde, bir iki sefer daha çileği anneme bırakıp çıktım ama her birisi çok kısa ziyaretler içindi yarım saat bir saat gibi... ama kütüphane karşı yakada olduğu için gidiş geliş iki saat, bir saati aşkın da orda vakit geçirince çilekle ilk uzun ayrılığımızı yaşadık, önceki ayrılıklarımda hep ya uykuda oluyor ve ya uyanıyor bıraktığım sütten biraz içiyor ve keyfi daha kaçmadan ben eve dönmüş oluyordum


bu sefer öyle olmadı...


çilek uyanmış, sütünü içmiş (annem kaşıkla içiriyor), tekrar uyuma saati gelmiş huysuzlanmaya başlamış, annem kaşıkla süt vermiş biraz daha sallamış sallamış, ama çilek sakinleşmemiş, annem beni aradı huysuzlanıyor diye, ben de toparlanayım artık diye düşünüyordum tam da.. sonra kardeşim aradı "abla bu meme istiyor uyumuyor ağlıyor" dedi, telaşlandım haliyle.. apar topar çıktım kütüphaneden, son bir bakacağım kitap vardı ama onu da rafta bulamayınca hiç oyalanmayayım dedim, yolda da habire durum raporu alıyorum telefonla... sonra eve varmama yarım saat kala annemden bir telefon kardeşimden de aynı meyanda bir mesaj "kelebek hadi gözün aydın çilek emzik emiyor!!" meğer kuzucuğum beni bulamayınca ağlamış ağlamış, annem de göğsüne yatırıp emme pozisyonunda tıkamış emziği ağzına, çilek başlamış cok cok emmeye :) alış o alış... o gün bugün sürekli elimde emzik peşindeyim, unutacak diye aklım çıkıyor, emdikten sonra oyun oynuyor biraz emzikle emmek istemiyor ama, yarım saat sonra başlıyor emzik emmeye, uyuma düzenimiz biraz değişti sadece, ağzında emzik istiyor, haliyle onu ağzında dolandırmaktan uykuya dalamıyor, düşürüyor uyanıyor, ağlıyor uykusu dağılıyor tekrar tutturuyorum tekrar başa dönüyoruz, böyle devam ediyor yaklaşık 1 saat... olsun bu da düzene girecek emziği tuttuya şükür...


çoook büyük rahatlıkmış Allahıma şükürler olsun, annemin tabiri ile "susturucu" :)) niyeti olanlara bir tavsiye daha hastane odasında başlayın, dayayı verin ağzına :)


çilek yaklaşık 20 günlük olduğundan beri hergün banyo yapıyor, zaten havalar ısındığından beri bu büyük bir ihtiyaç oldu, yoksa yapış yapış ter oluyor bebeğim, halbuki sadece body giydiriyorum kolsuz, bir de ayağına çorap o kadar, ama yine de çok terliyor biz de hergün yıkanıyoruz, kelebek tek başına yıkıyor ve ikimiz de büyük keyif alıyoruz çünkü daha güzel uyuyor, daha uzun aralıklı...


küvet ve file aldığım için çoook memnunum, başta nereye koyacağım koca şeyi diye istememiştim ama sonra iyiki almışım dedim, tek başıma çok rahat yıkayabiliyorum çok emniyetli çok rahat, tam bir can kurtaran yani...


dün akşam ev sahipliğini yaptığımız kınamızı yaptık, sınav sonrası bütün kurtlarımı döktüm, saçlarımı yaptırdım çok güzel oldum :) gerçi kadın saçlarımı çözünce epey afalladı bu sıcakta bu kadar saçla nasıl başa çıkarım diye :) ama eline sağlık çok güzel oldu, beğendim, sanırım uzun zamandır aradığım kuaförü buldum. Ama saçlarımı görünce fiyatı artırmadan yapmayacağını söyledi kerata :)) mecbur kabul ettik :P ben gerçi kuaföre gittiğimde topuzumu çözmeden fiyatını sorarım hep, başıma geleceği bildiğimden, ama bu kadın yutmadı :)) vel hasıl kınamız güzel geçti, haftaya da düğünümüz var, ben de kınamı düğünden 4 gün önce yapmıştım, öyle son gece kınalarına gelemem ben, anca dinlenip kendime geliyorum zira :))


bu arada uçakla gitmeye karar verdik, umarım paşa o zamana dönmüş olur.


2. ay kontolümüze daha gidemedik, bir hafta geçti üzerinden... babası olmayınca kızım ilgisiz kaldı :(( pazartesiye randevu aldım hem kendime hem ona, inşaAllah aksatmayacağız.


ayrıca sınavımı da geçtim, yazılıyı da sözlüyü de... zaten yazılıyı geçmeyeni sözlüye almıyorlardı, aylardır stres stres... bu sınavı bekliyordum, şimdi kuş gibi hissediyorum kendimi... 7 kişilik jürinin önünde terledim durdum. 40 dk kalmışım içerde arkadaşlar söyledi, sonunda karar için içeri çağırdılar, böyle mahkeme kararı gibi, çok komik oluyor bütün hocalar ayağa kalkıyor, çok ciddi bir şekilde içlerinden biri kararı söylüyor. velhasıl geçtim yani bana tez yapabilirsin yetkisi vermiş oldular çıkmadan önce tez danışmanım söz aldı ve "tezin bitene kadar ikinci çocuğun tezin olacak! " dedi :) 2. bir çocuk yapmama izin vermiyor yani :) zati daha öncede söylemişti, o yüksek tahsil yaparken hocası bekarların evlenmesine, evlilerin çocuk yapmasına, bir çocuğu olanların ikinciyi istemesine yasak koymuşmuş :))

20 Haziran 2008 Cuma

"Yalnız"ca

"İki" olmaya söz verişimizin 3. yıl dönümü bugün...

Ve biz 3 kişiyiz artık...

Ne mutlu...

Ama paşa yanımda değil, yine iş için şehir dışında... Eminim yoğunluğundan bugünü hatırlayamayacak.

Çok üzgünüm...

Biz kadınlar neden bu kadar önem veririz böylesi tarihlere bilmem, ama hatırlanmasını istiyorum işte, akşam eve gelirken bir çiçek ya da ufak bir hediye beni mutlu etsin istiyorum,

Şimdi bir küçük öpücüğe razıyım oysa,

Çünkü bu yıl o bile olamayacak...

15 Haziran 2008 Pazar

Uykusuz çilek

Merhabalar...

Paşa şehir dışındaydı bir kaç gün...

Biz de fırsat bu fırsat deyip anneanneye taşındık. Evden ayrı ilk gecelememizi ve bu süre içinde ilk ev gezmemizi de yaptık.

Giderken "acaba düzeni bozulunca çilek ne yapacak" diye epey endişeliydim

Ama anneannesi ona rahatını aratmadı ve bir salıncak daha kuruldu :)

Dedemiz yerini bize verdi seve seve. ne kadar olmaz desek de...

Gecelerini anneannesi ve annesi ile aynı odada miss gibi salıncagında geçirdi çilek ohhh :)

Annemlerin fön makinesi yeterli derecede gürültü yapamadığı için :) bizim evdekini götürdük bu sürede... iyi de etmişiz. ama ev gezmesinde çilek çok yordu annesini... ev sahibinden bir fön makinesi istedik ve susup uyuduk. böylelikle kelebek bez cantasında fön makinesini de gezdirmek için yemin etti. :)

Bu ayın sonunda çoook önemli bir sınavım var lütfen bana dua edin, hiç hazırlanamadım çilek saolsun, jürim "yeni doğum yapmış yazık" derse geçeceğim galiba, ama çok da zır cahil sayılmam yaa, bir ki bir şeyler hatırlıyorum, inşaAllah Rabbim yardım eder, sıkıntısız bir şekilde geçerim bu sınavı.

Önümüzdeki ayın başında çileğin halasının düğünü var, halası çileğe çoook güzel bir gelinlik almış :) bayıldık yedik bitirdik, biraz büyük gibi, inş. o zamana çilek azcık daha büyür de güzel güzel giyer.

Düğün şehir dışında olacak. uçakla mı yoksa 12 saatlik kara yolunda otomobil ile mi gideceğimizi tartışıp duruyoruz, paşa şehir dışından dönerken uçakta bir bebek fenalaşmış morarmış, paşa "rahatsızdı galiba" falan dedi. Allahtan uçakta doktor varmış da müdahale etmiş bayağı panik halinde bir yolculuk geçirmiş tüm yolcular. tabii bu sahneyi gören paşa arabayla gitmemiz için ısrar ediyor bense 12 saatlik yol yerine 1 saatlik uçağın hem çilek için hem benim için çok daha rahat olacağına inanıyorum, ne yapacağımıza karar veremedik 12 saat yol mahveder kızımı ya!! (ayrıca beni de) ama uçakta da iniş kalkışta emzirmem gerek çileği ve çilek canı istemedi zaman memeyi almama konusunda çok ısrarcı ve acayip ağlıyor zorlandığında... bir sefer için biberon versem nasıl olur acaba... iki buçuk aylık bir bebeğin 1 saatlik uçak yolculuğu hakında tecrübesi olanlar yardım edebilir mi biberon versem nasıl olur??

Çilek uykum var ememiyorum ve karnım aç uyuyamıyorumu aynı anda yapabilen maharetli bir bebek oldu...

Uykum var diye çığlığı bastığı ve onu uyutmak için bütün evin seferber olduğu zamanlar, uyku delisi kardeşim hayret ediyor "bir insan nasıl olur da uykum var diye ağlar ki!?? kıvrıl bir kenara uyu kardeşim!!!" diyor :)))

3 Haziran 2008 Salı

hamakta bir çilek

Merhaba...
Günler hızla akıp gidiyor, çilek bebeğim her geçen gün büyüyor, eli yüzü değişiyor hareketleri mimikleri artık algılayabilen ve tepki verebilen bir ufak insan modeli oluyor, agularımız ve insanı sevinçten mest eden gülücüklerimiz başladı çoktan, zaten başından beri yetişkin bir insan gibi yaptığı hapşurması, öksürmesi hele de gerinmesi yok mu insanın ufaklığı alıp yeniden içine sokası geliyor.

2.5 aydan önce göremez duyamaz tepki veremez diyenlere şaşırıyorum doğrusu, bunlar bebeği kör bir köstebek sanıyor olmalılar ya da hiç bebek görmemişler, veya da bizim çilek önden önden gelişiyor, çünkü birinci ayımız dolmadan bana gülümsemeye, sesimi duymaya ve ağladığı sırada onunla konuşmaya başlayınca susup dinleyip kollarını çırparak "beni salıncaktan çıkar" diye yalvaran sesler çıkarmaya başlamıştı, renkleri seçip seçmediğini bilemem ama gözüyle de beni takip etmeyi çok iyi beceriyor maşaAllah

Salıncağa fazlasıyla alıştı, ev içinde bir nebze olsun rahatlıyorum elhamdülilah, karnı tok altı kuru olduğu ve gazı olmadığı zamanlarda salıncakta sallanmaktan memnun. ben de salıncağın hızının yavaşladığı 10 sn içinde evin içinde koşuşup işlerimi halledebiliyorum en azından. sonra 10 sn bitmeden ve salıncak yavaşlamadan geri dönüp tekrar hızlandırıyorum, bu böyle devam edip gidiyor. aslında ayakta sallanmaya ve anakucağına alışmasını çoook istiyorum, gittiğim heryerde kocaman olmuş çileği sallayacak bir gönüllü bulamayabilirim, bu alışkanlıkları kazanması için günlük kısa kısa alıştırmalar yapıyoruz umarım işe yarar.

Fön makinesinin bir kandırmaca olduğunu sanırım artık anlıyor MaşaAllah... herhalde "az önce anne karnında değildim, şimdi geri mi döndüm yahuu" gibi bir mantık güderek, ağlıyorsa, fön makinesi çalıştırılsa da susmayabiliyor, eskiden mutlaka susar ve pür dikkat dinlerdi gürültüyü. akıllanıyor artık bebem.




Pazar günü iki çılgın karı koca olarak çileği pikniğe götürdük, hemi de 44 günlük bebeği :) yol boyu uyudu arabada maşaAllah, orda da resimde görüldüğü üzere babası ona hamaktan bir salıncak kurdu ki ohh değmeyin keyfine, (bu arada bebeğini kapa pikniğe gelmişti, iki kişinin bebeklerine köy salıncağı kurduğunu, bir kaç kişinin pusette, ana kucağında bebeklerinin olduğuu görmek bi deli biz değilmişiz duygusuyla beni rahatlattı :P) yarım saatlik alt açma merasiminde çilek uyandı ve tekrar uyuyana kadar bütün ormanın börtü böceğine serenat verdi :) herkes bize bakıyor gibi geliyor böyle kriz anlarında, elim ayağıma dolanıyor, sanki biri çıkıp azarlayacakmış gibime geliyor ne oluyorsam... ama hele biri öyle bir terbiysizlik yapsın ben de cevap vermekten geri kalmam herhalde, anaç oldum ya hani :)




Öyle keyifli uyudu ki sonra... deliksiz... bir ara endişelenip nabzını bile dinledim ki gerçekten elim ayağıma dolanmıştı o kadar hareketsiz olduğunu görünce :) açık hava iştahını da açmış sanırım bolbol yedi ufaklık:)

Anne olmak bir yandan da kriz yönetimini öğretiyor insana...

Doktorumuz muayenede karnının çok gaz dolu olduğunu ve poposunu uyararak bu gazı boşaltmamızı öğretti, bir süredir biz de bu uygulamayı yapıyoruz gerçekten çok işe yarıyor. fakat son bir kaç seferdir uyarılan sadece gaz olmuyor.... kelebek her ne kadar önlem alsa da çilek etrafı donatıyor. son olarak dün annesine çileğin anneannesinin doğum hediyesi güzelim yatak örtüsünü işaretledi bolllcana! altındaki bakım örtüsü halt etmiş, çilek artezyen kuyusu gibi bir fışkırttı yukarıya... sonuç olarak yatağa, annesinin eline yüzüne, üstüne, yerlere, kendisinin kafasına kadar mıçtırdı ufaklık... annesi oracıkta dondu kaldı !! elleri batmış, çileği mi tutsun ortalığımı temizlesin düşünürken "naptın kızım!!" diye sesini yükseltti, sonra çok pişman oldu tabi.. gerçi çilek içini boşaltmış olmasının zevkiyle agulayıp sevinç gülücükleri attığı için annesinin çığlığını duymadı bile :) işte bu kriz anını çok zor atlattık, zira evde çileği oyalayacak bir başka kimse olmadığı için, annesi etrafı yeri göğü ve kendini temizlerken çilek çok ağladı :( ardından bir de sakinleşmek için emdiği süt burun delikleriyle birlite tekrar fışkırınca yeni bir temizlik operasyonu daha başladı, sonra yorulup sızdı çilekcik. ama annesi o kadar şanslı değildi bir temizlik daha yaptı.

İşte böyle dostlar, son bir kaç günün kısa özeti, şu anda çilekcik salıncağında uyuyor çok şükür, ben de bebek görmeye gelecek misafirimi bekliyorum, hava çok güzel dışarı çıkasım var, ama çilekle gidebileceğim yerler konusunda çok da alternatifim yok, üstelik kurulmuş saat gibi tam 1 saat de bir emmek isteyen çilekle dışarda çok zorlanıyorum, yanıma kaşıklı biberonla süt alsam, hava sıcak sütün sağlıklı bir şekilde ne kadar süre dayanabileceğini kestiremiyorum, artık mağazaların kabinlerini kullanmak için izin istiyoruz ki bu seferde "ufacık bebeylen dışarda ne işin var" keskin bakışlarına maruz kalıyoruz kısacası işimiz hala çok zor, çileğin büyümesini bekliyoruz


Büyümek derken kızımın cicileri küçülmeye başladı, ben de inatla küçülmekte olan cicisini yıkayıp yıkayıp sonuna kadar giydiriyorum, içine sığmadığını hissettiğimde içimden birşey sevinirken, bir yanım da buruluveriyor...