Hafta sonu pasa çilekle beni sahil kenarına götürdü kzıım pusetinde salındı, etrafı seyretti meraklı gözlerle... Dışarda vakit geçirmeyi seviyor çok şükür, anacığı bu kadar gezenti olunca aksi bir durumu düşünmek bile istemem
sahilde balık ekmek yedik paşayla. (sevmeyenler olabilir ama ben Emin.önü'ne her gittiğimde yemeden gelemem, hijyen kuralları kulak ardı... hiç bir şeyde yok o güzelim tadın taklidi...) satıcı bey orta yasın üzerinde biriydi, yanında genç bir bayan da yardım ediyordu, (karısı olamayacak kadar gençti kızıdır herhalde dedim) arka yeşilliklerde de ailesi oturuyordu, orta yaşlarda bir bayan bir genç kız daha kucağında bir bebek bir yaşında yok (zira yürüyemiyor emekliyordu) on yaşlarında bir kız çocuğu ve ana kucağında bir bebek...
kim kimin kızı kim kimin çocuğu çözemedim, yemeğimi bitirip çileği kucakladım, yeşilliklerde dolanalım biraz diye, hal böyle iken o aile arkamdan seslenip bebeklerle birlikte yanıma gelip çilekle ilgilenmeye başladılar, adını sordular, sevdiler, ben de cesaretimi toplayıp aile soy ağaçlarını sorma kararı aldım :)
Meğer 1 yaşındaki çocuk satıcı adamın torunuymuş, kucağında tutan ve benim genç kız sandığım bayan annesiymiş... anakucağındaki bebek ise kimmiş biliyor musunuz ?
sıkı durun...
adamın oğlu!!!
yani önce torunu olmuş aradan zaman geçmiş (en az yarım sene) ardından oğlu olmuş, kendisine yardım eden bayan ve on yaşlarındaki kız da yine adamın çocukları imiş
bebek 2,5 aylıkmış inanamadım çünkü çileğin 3 katı büyüklüğünde pofuduk bir bebekti en az 10-12 aylık duruyordu kocamandı, sordum anne sütü ile besleniyormuş maşaAllah..
şimdi diyeniniz olabilir koskoca insanlar korunmayı bilememişlermi diye, ama öyle değil işte, Allah verecek olunca torunu varmış, yaşı geçmiş önemli olmuyor, ruhu verilen, kaderi yazılan geliveriyor.
---------
Becerikli bir insanımdır övünmek gibi olmasın, elimi atıp da başaramadığm şey olmaz, gözümün kesmediğine elimi atmam zaten o ayrı mesele :) ama başladığım işi bitiririm, kimsenin de yardımını istemem huyum kurusun, tek başıma becermek marifet ya, sanki "aferinnnn yalnız yaptın becerdin, bicimcik yardım almadın" diye madalya verecekler
çileğin bakımında da aynı hatayı yaptım ve yapıyorum, sanki benden başkası azcık da olsa bakmayı beceremeyecek, her işine yalnız başıma koşmayı marifet saydım
sonuç: ne oldu?
Paşa yaptığı ve yapması gereken yardımdan el etek çekti, baktı canımı çıkara çıkara da olsa kendi başıma, tek başıma halledebiliyorum, yormadı kendini...
ailem de aynı şekilde, üstesinden tek başıma geldiğimi ispat ettiğim için bakım konusunda yardımın gerekmediğini anladı
olan bana oldu, her işe koşmanın yanı sıra çileğin bakımı, avutulması, uyutulması işi yalnızca benim üzerime kaldı
siz siz olun, yardım istemeyi eksiklik acizlik olarak görmeyin, beceremezler demeyin, benim kadar yapamazlar demeyin, bu sizi eksiltmez... eşlerinizin de sizin kadar olmasa da bebekle yalnız kalmasını; ağladığı zaman veya kriz durumlarında tek başlarına krizi yönetebilme becerisi kazanmalarını sağlayın
bu postu okuyacak çoğu anne deneyimli anne, ununu elemiş eleğini asmış
peki ben niye yazdım bunları...
içimi dökeyim diye,
hamile birisi okursa ders alsın diye,
erken yaşta çöktüğümde "yahu ne oldu sana" diyenlere "ahanda bak falan tarihte yazmıştım" şeklinde sebebini gösterebileyim diye....