30 Mayıs 2008 Cuma

6 ile 10 arası nerdeydiniz??

Siz nerdesiniz bilemem ama ben peşinen söyleyeyim ki, çileğin çığlıkları arasında kaybolmuş haldeyim, kurulu bir saat gibi... akşam olsun istemiyorum, 6 dedimi başlıyor ve saat 10 olana kadar yaklaşık 2 ila 4 saat arası bir zaman diliminde nefesi kesilene kadar çığlıklar atıyor bu süre içerisinde fön makiesinin gürültüsü eşliğinde omzumda zıplatılması gerekiyor ancak böyle sesi kesiliyor ve gözlerini parlata parlata etrafı seyredip çıkan sesi dinliyor, oturmama ve hareketsiz durmama izin yok, omzumda ve zıpla... bu arada benim kafam fön makinesinin uğultusu ile ne hale geliyor anlatmaya takatim yok, ama öyle bir yoruluyorum ki, bir süre sonra yorgunluktan beynim o sesi algılamıyor bile..

Sonunda saat 9 olunca annesi suyunu hazırlıyor bebeği ise hala omzunda... aynı çığlıklar eşliğinde zoraki banyo yapıyor, inleye inleye karnını doyuruyor, ağlamaktan pert olmuş bir halde sızıyor veya bunlarda uyumasına yetmezse annesi yırtınmalarına son bir gayret sabrederek salıncağında son hızla sallıyor ve uyuması için dua ediyor...

Allahım bu günlerin bir an önce geçmesini diliyorum, üç ay beş ay beklemeye tahammülüm yok!! yarın bitmesini istiyorum!! 6 ile 10 arası her anımı, bebeğimin bir sonraki dakika uyuya kalması için sana yalvararak geçiriyorum. Çoğu zaman, onun sesinin arasında kaybolan bağırmalarım ve ağlamalarım da buna ekleniyor. Daha ne kadar buna tahammül edebileceğim bilmiyorum, bir ay içinde bel ve sırt ağrılarımdan ayakta durmaya mecalim yok oysaki, ve her sabah dinlenmiş bir bebek beni harcamaya yeniden başlıyor. Annelik sabrı bu olsa gerek, daha zoru var mı demeyeceğim, zira daha zorunu hafsalam almıyor.

Allahım bana güç ver, sabır ver... tahammül; dayanma gücü ver, bebeğimi ıslah et, ona da huzur ve sukunet ihsan et