2 Mayıs 2008 Cuma

Çilek ve Kelebekten merhaba...


Yorum yazan bütün arkadaşlara teşekkür ediyorum, güzel dileklerinizi okudukça gülümsedim, okudukça nasıl bir dünyanın kapısından girdiğimi idrak etmeye başladım, tam 14 gündür bir anneyim, böyle bir cümle kurduğuma hala inanamıyorum, sanki başkası konuşuyor benim yerime, bir başkası oynuyor bu rolü, ben dışardan seyrediyorum, şaşkın şaşkın bakıyorum sadece kendime... Tam 14 gündür hayatımız değişti, hızlı ve acemi bir hayat artık... Sıkılmaya vaktim yok. Öncesini düşünüyorum da, gün içinde yapıp bitirdiğim ve oturup sıkıntıdan "şimdi ne yapsam" dediğim işleri (çilek hanımın şayet uyursa ve bana izin verirse ve beni de çok yorarak uyumadıysa ve ben de uyumak istemiyorsam) iki saat içerisinde koşa koşa halletmeye çalışıyorum, hızlı, çok hızlı bir tempoda seyrediyor hayat... Demek anne olmak, uykusuz kalmak, yorulmak, sadece çocuğu için yaşamak, dahası o büyürken kendine vakit ayıramamak ve günün birinde sadece yaşlandığını anlamak böyle başlıyor...

Karamsar bir tablo çizmek istemiyorum sakın... Sakın henüz anne olmamış olanlar bu yazdıklarıma bakıp endişe duymasınlar. Evet bu 14 gün içinde kafamı ellerimin arasına alıp zonklayan beynimi sıkmadım mı ya da çilek sancıdan ciğerlerini yırtarcasına ağlarken çaresizlikten ben de ağlamadım mı gözümden uyku akarken gecenin bir yarısı paşa ile saatlerce kollarımızı uzata uzata bebeğimizi sallamadık mı ya da ne kahvaltı ne öğle yemeği yiyemeden bebeğimin başından bir an olsun ayrılmadan durmadım mı...

şimdi diyeceksiniz ki ne 14 günmüş ama... Sadece bu kadarla anne olunmaz, daha neler yaşayacaksın, haklısınız da... Daha yolun o kadar çoook başındayız ki... Sadece söylemek istediğim tüm bunlara rağmen, bütün sıkıntılarına rağmen, kucağınızda tuttuğunuz meleğin uykuya daldığında, dahası herkesin kucağında ağlarken, sadece sizin koynunuzda sakinleşip sustuğunda, avucunuzun içinde atan minik kalbini hissettiğiniz ya da, nefes alıp verişini dinleyip ufacık yüzüne baktığınızda, uykusunda bilinçsizce de olsa size gülümsediğinde her şeye ama bütün her şeye değdiğini düşünüyorsunuz ve bu size yetiyor da artıyor bile...

Anne olduğuma hala inanamıyorum bu melek büyüyüp de bana "anne" sözcüğünü hediye ettiğinde inanabilecek miyim bilmiyorum…


Not: blog sayfasının başlığındaki "çilek bebek" minik meleğin annesinden özenle seçilmiş ve süpriz gönderilmiş çok özel bir hediyedir, huzurlarınızda tekrar teşekkür etmek istedim.

12 yorum:

annecik dedi ki...

ne güzel yazmışsın günlerini fakat yavaş yavaş rahatlamalar başlayacak aylar geçtikce biraz daha büyüdükce oda sende rahatlıyacaksınız beraber güzel vakitleriniz olacak sadece biraz sabır o dünyaya sen ona alışırken ilk günler ilk haftalar biraz zor oluyor gibi gelsede ileride bunlar güzel anı olarak kalacak

eslem dedi ki...

telefonuma bile bakamıyorum yazmamışsın :))
çok güzel günler bunlar tadını çıkart ;)

hediyeniz çok özenle ve incelikle seçilmiş , güle güle kullanınız efem ..
öpüyorum sizi .

Betül dedi ki...

ay o küçücük el ne tatlı öylee.
kolaylıklar canım..

DERYA dedi ki...

okuyunca öyle hissettim ama bilmiyorum çilek hanım gazlı bir bebişse sap similex diye ital bir damla var süper bir damla şidetle tavsiye ederim hiç bir sorununuz kalmıyacaktır.biz cok rahat atlattık o dönemleri bu damla sayesinde,sevgiler.

sühendan dedi ki...

Gerçekten de bir gülümseme ve uyuduklarındaki o masumluk bütün herşeyi unutturuyor.

İnş. "anne" dediği günleri de göreceksin.İnan günler çok çabuk geçiyor.Bir bakacaksın o gün gelmiş bile...

mummy dedi ki...

Kelebekçim henüz altı günlük bir anne olarak beni anlatmış dedim yazını okurken..O kucağımda uyurken duyduğum huzuru dünyanın hiçbir değerine değişemem heralde...Öpüyoruz çileği ve seni...Sevgiler..

Kuaybe dedi ki...

Beni çok mahcup ettin Kelebek..
Güle güle giysin çileğim..

O "sadece senin koynunda sakinleşme"leri insana kendini en özel hissettiren şey gerçekten.. Rabbim her kadına yaşatsın..

Anne ve Bebisi dedi ki...

Yerim ben o eli yerim yerim yerimmm:)))

Talha ile Eymen'in annesi dedi ki...

oy oy şu ele bakın minicik mis kokulu :D
o gülümsemeler insanın içini eritiyor kelebekçim...
zamanla birbinize alıştıkça daha çok keyfini süreceksin. ben ilk ayları hayal meyal hatırlıyorum. acemiliğin verdiği şaşkınlıkla :D:D
öpüyorum mis kokulu çilek yiğenimi :D sanal teyzesi olarak :D

serpil dedi ki...

Yeni bir anne olarak çok güzel anlatmışsın duygularını,bayıldım;inşallah bu mutluluğunuz büyüyerek devam edecek.
sevgiyle,güle güle büyüsün çilek bebek

Elif dedi ki...

her anne gibi ben de seni okurken ilk bebeğimde yaşadıklarım aklıma geldi.bebeğim sürekli ama sürekli yorulmak nedir bilmeden ağlıyordu.denemediğiz şey kalmıyordu gaz sancısı için.gazı olmasa da ağlıyordu gerçi.bebeğimin mutluluğunu yaşayacağıma depresif gergin bir insan olup çıkmıştım.ilk 6 ay zaman zaman bebeğimle birlikte ben de ağlıyordum.neden?çünkü o yaşıma kadar hep özgür yaşamışım,annemin nazlı kızı olmuşum.hep sosyal bir hayatım olmuş.hiç evde oturmamışım.birden eve tıkanıp bunları yaşayınca afalladım:)şuan ikinci bebeğim 40 günlük. ama şunu gördüm ki ben artık sabrı öğrendim.sorunlarla başa çıkmayı öğrendim.oysaki şuan iki bebekle hayat çok daha zor.küçüğü bendeyse büyüğü babasının kucağında.ikisinin ayrı bakımı.ikisinin ayrı ağlama krizleri.evde sürekli bir gerginlik küçüğünü büyüğünden koruma telaşı.azcık bıraksak parçalıycak çocuğu:)sen çok zorlandığında aklına beni getir ve benim işim aslında çok kolay diye kendine telkinde bulun:)

çok fazlaysa gaz içinde sab simplex diye bir ilaç var.ilk çocuğumda hiç duymadığım için kullanmamıştım keşke kullansaymışım.şuan çok faydasını görüyorum.bi de bebe yağıyla karnına masaj sonra bacaklarını karnına çekme hareketi de çok gaz çıkartıyor.

siyap dedi ki...

başta böyle günler,geceler çok oluyor ama sonra herşey yavaş yavaş yola giriyor beraber,mutlu nice günlere inşallah...