24 Nisan 2008 Perşembe

Çilekli Günler


Artık asla eskisi gibi olmayacak günlerimiz başladı… Şikâyetim yok yanlış anlaşılmasın, Çilek kokulu miss gibi günler bu günler… Baharla birlikte evimize doğan tatlı ılık Nisan güneşi… taaa uzaklardan gelip hiç sormadan yüreğimizin başköşesine yerleşen konuk… Hislerimi anlatacak ne bir söz, yaşadıklarımı ifade edecek ne bir tanım bulamıyorum günlerdir… Bulutların üzerinden ayağımı yere basamıyor her yere dokunduğumda, sanki tekrar göklere yükseliyorum. Sevinç gözyaşları dökmek adına hüngür hüngür ağlamak istiyorum önce, sonra kahkahalar atmak… Bana lütfedilmiş bu hediyeyi birisi elimden alıverecek diye korkuyorum, biri çıkacak “hayır bir yanlışlık oldu bunu size hataen verdiler sahibi siz değilsiniz” diyecek ve seni elimden alıverecekler diye kalbim endişe dolu… Her şey o kadar inanılmaz ki, sen inanılmazsın, göğsümde uyuya kalman, sessiz bir hırıltıyla nefes alışın, küçücük elin ayağın dudakların… yüzünü yüzüme yasladığımdaki sıcaklığın, sen, benim bebeğim… Seni bana lütfeden, bahşeden, hak etmediğimiz şükrünü eda edemediğimiz diğer nimetlerle bizi nasıl bezedi ise Yaratıcı, seni de bize öyle gönderdi. Ne mutlu bize...

Artık hayatımızda sen varsın, uykuya dalacağım zaman yüzünü seyredebilmek için yatağımızın ayakucu kısmında yatıyoruz biliyor musun? Işıkta uyumaktan nefret eden babacığın, gece ara koridorda ışık yakıyor sırf gece yüzünü daha iyi görebilmek için… Yattığım yerden seni seyrediyor gece uyandığımda karyola parmaklarının arasından ilk önce senin melek yüzünü görüyorum. Hep kucağımda ol hep seni koynumda tutayım koklayayım istiyorum, o miss cennet kokunu, süt kokunu… minicik dudaklarını dudaklarıma dokundurmak, yüzünü yüzümden ayırmamak istiyorum… Meleğim, güneşim, artık hayatımızın merkezinde sen varsın, bir sen varsın, hep var ol inşaAllah…

Anneyim ben, hep derlerdi çok güzel çok özel bir duygu diye, ben ise kendimi, senin gibi yeni doğmuş hissediyorum, şaşkınım, sevinç doluyum, sana ve etrafıma bakınıyorum, çok acemiyim, seninle yaşamayı umduğum bir yol var önümde… Heyecanlıyım, endişeliyim, o kadar çok duyguyu bir arada yaşıyorum ki, seni gözümün önünden bir an olsun ayırmak istemiyorum Rabbim ayırmasın…

Hayatımıza katılalı tam 6 gün oldu bugün… Sen tam 6 gündür bir insanoğlusun, oysa sanki daha dün gibiydi senin geleceğini öğrendiğim ve kalbimin deli gibi çarptığı gün… o 9 ayı aşan süreyi sanki ben yaşamadım, sanki seni onca zaman sabırsızlıkla bekleyen bizler değildik… İşte burdasın, sana her baktığımda gözlerime yaşlar birikiyor, ama sevinçten… o kadar masum bir yüzün var ki bebeğim…

Yazmaya, söylemeye, söze nerden başlamalı bilmem. En iyisi en son bıraktığım yere döneyim…

41. haftayı doldurmayı da sabırla bekledin ya bebeğim, işte o gün, 18 Nisan sabahı, bir bayram sabahına uyanır gibi heyecanla uyandım erkenden, içimden bir ses bugün bir şeyler olacak diyordu, farklı bir şeyler… Günlerdir eli boş döndüğüm doktor kapısında bugün farklı bir şeyler olacak, olmasını o kadar çok istiyordum ki, seni sabırsızlıkla öyle bekliyorduk ki… Senin içeride geçirdiğin her an bana uzun yıllar gibi geliyordu çünkü… Gelmelisin artık diyordum içimden…
Annemler de o günkü kontrolde farklı bir şeyler olacağını tahmin ediyorlar ve haber bekliyorlardı… kalktım, ılık bir duş aldım… Kafam karma karışıktı… Sana kavuşma arzusu o kadar kuvvetliydi ki içimde… hala gelmek için acele etmiyor olmana kırılıyordum biraz da… Sanki bizimle tanışmak için hiç acele etmiyordun… Sen böyle yaptıkça ben de beklemek istiyordum bir taraftan da… Doktora da söylemeye niyetliydim, halen bir değişiklik yoksa bekleyecek ve hastaneye yatmayacaktım, kararlıydım…

Hastaneye vardık, muayene kaydımız yapıldı doktorumuzun kapısında beklemeye başladık, kapı açılıp içeri çağırıldığımızda o kapıdan her girişimdeki gibi heyecanlıydım, acaba bir değişiklik var mı, acaba gelmeye karar verdi mi beni minik çileğim…

Ama hayır… Rutin muayenemiz yaklaşık 2 haftadır bize verdiği cevabı verdi, açılma yok…

O masadan hayal kırıklığı ile kalktım yeniden…

Aklımda doktora söyleyeceklerim birikmeye başlarken, ultrason muayenesi için uzanıyorum bu kez… Doktor hanım seni incelemeye başlıyor yine… uzun uzun bakıyor, bu sefer gerçekten uzun uzun bakıyor, ben monitöre bakmayı bırakıp doktorun yüzünü inceliyorum, neden bu kadar uzun sürdü bu kez, neden ciddi bir ifade var yüzünde… Sabırsızlanıyorum bir korku iniyor kalbime… Konuşmuyor doktor, konuşmasını o kadar çok istiyorum ki hala sana bakıyor… “Suyun azalmaya başlamış” diyor ciddi bir sesle…”plasentan yaşlanmaya başlamış” diye ekliyor, ne demek bunlar? Korkum artıyor doktora söylemeyi düşündüğüm her şey bir anda siliniyor beynimden… “Bugün yatmalısın, eve gitmen ve daha fazla beklememiz tehlikeli” diyor. O anda bekleme fikrini silip atıyorum beynimden, içimden sadece senin iyi olmanı diliyorum…

Paşa içeri geliyor doktor ona da tekrarlıyor bana söylediklerini… Paşa bir önceki günden kalma endişeleriyle “hemen doktor hanım” gibi bir cümle kuruyor.

Odadan dışarı çıkıyoruz, annemi aramalıyım, o da endişeli ve benden haber bekliyor… Telefonu açması ile “ne oldu” diye sorması bir oluyor doktorun söylediklerini tekrar ediyorum “hemen geliyorum” diyip kapatıyor. Paşa yatış işlemlerimi yapıyor, birkaç kâğıt imzalıyorum, o kadar heyecanlıyım ki… Kayınvalidemleri arıyorum ardından… Onlar da haber bekliyorlar zaten. Ardından sancı odama çıkarılıyorum, hastane giysisi giymemi istiyor hemşire, bense bir yandan “bak doğuma giderken haber ver mutlaka” diye sıkı sıkı tembihleyen eş dostu düşünüyorum. Cep telefonumu elime alıp daha önceden hazır tuttuğum mesajı, rehberimdeki A isminden başlayarak sırayla herkese gönderiyorum “Doğum için hastaneye yatıyorum, dualarınızı eksik etmeyin, kelebek” hemşire ise ben telefonumla meşgul olurken serumumu takmaya çalışıyor, suni sancı veriliyor, bileğimdeki bandajın üzerine 18. 04.2008 11:00 yazıyor. Neler olacağına dair bir şeyler öğrenmeye çalışıyorum hemşireden, hemen başlamaz sancı diyor ve gidiyor. Bir başka hemşire gelip sorular soruyor, adınız soyadınız yaşınız kaçıncı gebeliğiniz, kürtaj-düşük var mı, alkol-sigara kullanıyor musun tetanoz aşısı oldunuz mu? Sabırla hepsine cevap veriyorum. Bir başka hemşire gelip lavman yapıyor.

Kayınvalidem ve görümcem geliyor. Rutin muayene için geldiğimden hazırlıksız bir haldeyim. Daha önceden kararlaştırdığımız gibi bize uğrayıp hastane çantamı, çikolata sepetimizi, annemin bir gün önceden getirdiği ve dolaba koyduğumuz loğusa şerbetini ve kurabiyelerimizi getiriyorlar.

Ardından hemşire gelip NST ye bağlıyor beni, kalp sesini ilk kez duyan eşim ve ailesi heyecanlanıyorlar. Evet işte bu bebeğimin kalp sesleri… Makinede sancım gözüküyor ama ben henüz bir şey hissetmiyorum.

Saat 12:30… Annem geldi, çok heyecanlı, endişeli, Gülümseyerek konuşuyor ama ben heyecanını hissediyorum, ben ise o kadar sakinim ki. Sanki oraya benim doğumum için toplanılmamış, sanki günün konusu ve merkezi ben değilmişim gibi… Yatağımda yatıyorum, kolumda serum… Konuşuyoruz, şakalaşıyoruz, mesajımı alan eş-dost sürekli arıyor, Mp de bunlardan birisi, saolsun nerdeyse 15 dk da bir ya hastanenin oda telefonunu ya benim ya annemin cebini arıyor, telefonla meşgul olmaktan NST cihazını kaydırmışım. Telefonumu kapatıyorum…

Hemşire tekrar geliyor, cihazı çıkarıyor, odada dolaşmamı istiyor, memnuniyetle… Yatmaktan sıkıldım zaten…

Ardından ebe geliyor, açıklık muayenesi yapılıyor bir değişiklik yok! Yaklaşık 2 saattir serum yiyorum hala açılma yok…

Saat 14:00 muayene için doğumhaneye indiriliyorum, iki doğum odası var yan yana… birinden inleme sesleri geliyor, tekerlekli sandalyede ve arkam dönük olduğu için içeriyi göremiyorum, doktorum muayene ediyor, açıklık 1 santim… çıkışta yan odaya bakıyorum, yerler kan içinde, doğum olmuş, ne mutlu ona… hizmetliler içeri giriyor temizlik için, “doğum olmuş” diye mırıldanıyorum, “yok yokk muayene yapıldı” diyor hizmetli gülerek, ben de gülümsüyorum, korktuğumu sanmış olmalı… o an ordan ayrılan bayanın yerinde olmak için neler vermezdim diye geçiyor içimden… Asansörde hemşire muayene bulgumu soruyor 1 santim diyorum iç geçirerek, “oooo yolun başındasın” diye gülüyor. Asansörün kapısında annemler bekliyor onlarda heyecanlı… Odaya getiriliyorum tekrar, tekrar NST bağlanıyor, kalp sesleri, sancı eşiğim…

Arada bir, hafta içinde hissettiğim sancılar geliyor bir süredir, ama açılma olması için yeterli değil… Kalkıp dolaşıyorum paşa resimlerimi çekiyor… vakit geçiyor…

Hastanenin o katı doğum için bekleyenlere ayrılmış, sancı katı… yan odada bir anne adayı öğlenden beri bağırıyor, refakatçileri beni odada serum ayağına tutunarak dolaştığımı görüp şaşırıyorlar ve içlerinden biri fütursuzca odama kafasını uzatıp “hiç sancın yok mu senin!?” deme cüretini gösteriyor…

Saat 15:00 ebe yeniden muayene ediyor, ı ıh değişiklik yok… kolumdan iğne yapıyor, bu kaslarımı yumuşatmak içinmiş… NST ye bağlanıyorum tekrardan…

Saat 16:00 tekrar doğum odasına indiriliyorum doktorum tekrar muayene ediyor 2 santim! Nihayet… su kesemi açıyor ve “iyi, bebek kakasını yapmamış, keseni açtım bu süreci hızlandırır” diyor, ardından “NST de sancıların çok kuvvetli gözüküyor hissetmiyor olduğun için gerçekten çok şanslısın” diyor, çok acılı olmasa da sancı çekiyorum elbette, ama açılma olması için yetmiyor…

Tekrar odadayım, telefonlar telefonlar… Sabahtan beri hastanede olduğumu bilenler merak ediyor, kurulan cümle aynı… “bir değişiklik yok bekliyoruz” sinirlerim bozuluyor, neden böyle oluyor ki sanki… oysa ben çok rahat ve çok kolay bir doğum yaşayacağımdan o kadar emindim, kendime o kadar güveniyordum ki…

Sancılarım sıklaşıyor saate bakıyorum 15 dk da bir sancım var. Serumum bitmek üzere… odada dolaşmaya devam, sancılar sıklaşıyor, artık odada çalan telefon sesine ve konuşmalara tahammül edemiyorum, sancım var ve ben etraftaki seslere karşı aşırı duyarlıyım, canım sıkılıyor…

Saat 18:00 ebe yeniden muayene ediyor, yok değişiklik yok aynı 2 santimi geçmiyor… onunda yüzünde endişe ve hayal kırıklığı, “bebeğinin kafası o kadar güzel yerleşmiş ki” diyebiliyor sadece, Allahım neden açılmıyor hala???

Sancılar artık iyice sıklaştı, saate bakıyorum 3 dk da bir sancım var, karnımın ortasına doğru kenarlardan toplanan ve ortaya gelince şiddetlenen bir ağrı, kulaklarım uğulduyor sanki, dolaştığım yerde çakılı kalıyorum sancım varken, ardından kalçama iniyor, penisilin iğne yemişçesine bir uyuşukluk bütün bacağıma dağılıyor… yatağa uzanıyorum, saat sanki artık hiç ilerlemiyor gibi, o 3 dk ların arasında gelen sancı geçmek bilmiyor sanki. Konuşmaya mecalim yok. Paşa başucumda, elimi tutuyor, ama ben serum ayağını iki elimle kavrıyorum, soğuk metal sanki ben onu sıktıkça bana güç veriyor.

Yan odadaki bağırtılar sinirimi bozuyor, kayınvalidem “bağır kızım sen de bağır ağla istersen de, çekinme” diyor. Bağırmak mı… Ağzımı açıp konuşmaya takatim yok, nefesimi bağırmak için nasıl harcarım ki… Ebe “sakın ıkınma, bebeğinin kafasını şişirirsin, sakın” diye tembihliyor, ıkınmaya bile halm yok oysa benim…

Saat 20:00 doktorum odama geliyor, muayene ediyor, hala aynı… Serumum bitti. Endişeli… kollarını bağlayıp, “kelebek, bu durum hiç normal değil… şimdiye en azından 4-5 santimlik bir açılma olması gerekiyordu bu saatten sonra açılması mümkün değil!!, hala beklemek istiyor musun” diye soruyor, ben beklemek istiyorum, dayanacağım… Sezaryen olmak istemiyorum… “Sana yeni bir serum takmam ama” diyor, “bütün suni sancı yöntemlerini denedik, normalde kadınlar bir serum bitmeden doğurmuş oluyorlar, bu kadar ilaçla rahim kasların da yoruldu ve böylesi durumda beklemek, doğum sonrasında durdurulamayan kanamalara sebep olabiliyor”… diyor

Doktor birkaç saat daha beklememe izin veriyor… O odadan çıkar çıkmaz, göz yaşlarına boğuluyorum, ama olmaz ki!? Ben Sezaryen olmak için gelmedim buraya… neden Allahım diye kendi kendime soruyorum, hıçkıra hıçkıra ağlıyorum, kendimi o kadar yenilmiş ve zavallı hissediyorum ki, 9 ay boyunca taşıdığım yüksek moral, cesaret…hepsi biranda yok oluyor, neden bu kadar uğraştım ki ben, hani hareketli geçen hamilelikler çok kolay oluyordu, aylarca neden yüzmeye gittim ben, evimin önündeki, normal bir insanın bile iflahını kesen yokuşu 9 aylık karnımla neden her gün inatla inip çıktım ki, neden günlerce kilometrelerce yürüdüm, hareketin alasını neden yaptım ben.. neden!!!

Bekleyeceğim… birkaç saat mi.. olsun bekleyeceğim, doktorumu şaşırtacağım ben…

Odadan çıkıyor herkes, ışığı kapattırıyorum, kapı aralık ve koridorun ışığı sızıyor sadece, yan odadaki bağıran ve benim sesine sinir olduğum kadın doğum yapalı saatler oldu… sancı katında benimle beraber bekleyen bütün kadınlar doğum yaptılar, sadece ben varım…

O kadar kırgınım ki… ama kime olduğunu bilemiyorum, hala gelmemek için inat eden bebeğime mi, bu kadar umutla normal doğum yapacağına inanan, kendine bunu inandıran kendime mi, sanki bir şey yapması mümkün olduğu halde yapmayan doktoruma, ebelere ve hemşirelere mi… bilmiyorum ama çok kırgınım, ağlıyorum hala…

Saat 10:30 u geçiyor, ebe yeniden muayene etti, bir değişiklik olmadığını tekrar etmeme gerek yok sanırım. Bana yengesinin de 24 saat 2 santimlik açıklıkla beklediğini ve sonunda sezaryena girmek zorunda kaldığını, kordonun bebeğinin boynuna dolandığını ve kakasını yaptığını anlatıyor. “NSTen çok iyi sen o durumda değilsin, bak ama beklemek bir şey değiştirmeyecek" diyor. O güne kadar bana sezaryenın yan etkilerini anlatan görümcem ve kayınvalidem sezaryena girmem için beni ikna etmeye çalışıyorlar.

Ah bir ihtimal verse doktor, “belki” dese “açılabilir” dese, sabaha kadar beklemeye razıyım, ama o kadar kesin konuşuyor ki… kendi kendime verdiğim cesaret ihtimalleri de yok oluyor, “açılma olması mümkün değil, bu vakte kadar olmadı bundan sonra mümkün değil”… (Kayınvalidemin bana daha sonra söylediğine göre dışarda doktor annemlere "siz herhalde mucize bekliyorsunuz!?" demiş...)

Bebeğimi düşünüyorum bir yandan, ya ona zarar verecek olursam, ya ona bir şey olursa… bir ömür bunun vicdan azabıyla nasıl yaşarım!? Onun yüzüne nasıl bakarım, buna hakkım var mı, kimle inatlaşıyorum ki sanki…

Tamam, artık alın bebeğimi nasıl biliyorsanız öyle…

Ebe gülerek dışarı çıkıyor, bekleyenlerime “Kelebek pes etti” diyor…

Sedye geliyor odama epidural olmak istiyorum doktorum bunun iyi bir fikir olmadığını anlatmaya başlıyor, “neden istiyorsun kelebek?” “bebeğimi görmek istiyorum” “istersen yaparız ama epidural olup ardından yaşam boyu baş ağrısı için doktor doktor gezenler var, ben de sezaryen oldum ve bilerek genel anesteziyi tercih ettim, üstelik önce epidural alıp sonra bir de genel anesteziyle uyutmak zorunda kaldığımız hastalar oldu” diyor artık savaşacak takatim yok doktor… Herkes sabırsız kayınvalidem “sen istemezsen sen ayılana kadar bebeğe bakmayız, söz” diyor, “tutamayacağınız sözler vermeyin” diyorum acı acı gülerek…

O kadar çok korkuyorum ki, kalbim çıkacak sanki, utanmasam sedyede ağlayacağım, “istemiyorum, korkuyorum” diye bağıracağım, o kadar hazırlıksızım ki sezaryen fikrine…

Asansöre doğru ilerliyoruz, keşke birisi durdursa bu filmi, başa sarsa, benim istediğim gibi yeniden çekse, ahhh keşke… el sallıyor herkes bana, ben de sallıyorum numaradan… başımda o gün boyu yanımda olan tatlı ebe, konuşuyor benimle…

Ve işte o an aklıma ne geliyor biliyor musunuz, ameliyata girecek bir kimsenin bilmesi, hatırlaması gereken en son şey aklıma geliyor ve beynimde bir şimşek çakıyor…

Anestezi filmi!!!

Aman Allahım kafamdan aşağı kaynar sular boşalıyor, bir hafta kadar önce t.v. de reklamını gördüğüm ve "yakın zamanda ameliyat olacak olanların kesinllikle izlememesi tavsiye edilir" denen film! sedyeden kalkıp bağıra bağıra hastaneden kaçmak istiyorum, Allahım nerden geldi şimdi aklıma bu... ya gerçekse, ya oluyorsa böyle şeyler, sabahtan beri en olmadık olumsuzluklar zaten beni bulmamış mıydı, bu da kesin benim başıma gelecek, Allahım ne kadar şanssızım!!!

Asansör ameliyathaneye inerken korkarak yanımdaki ebeye soruyorum, bu filmi izledin mi diye “ay evet berbat birşey” diyor “peki olabilir mi böyle birşey” diye ağlamaklı bir sesle soruyorum, “Hayır canımmm!!! Mümkün değilll” diyor, hiç ama hiç ikna olmuyorum…

Ameliyathane koridorunda doktorum, aynı filmlerdeki gibi, ellerini dirsekleriyle beraber yıkıyor, yüzündeki maskeyi düzeltiyor aynaya bakarak. Üzerinde görmeye alışık olduğum önlüğü yok bu sefer, yeşil giyinmiş…

Ve ameliyathanedeyiz, kocaman spotlar altında ameliyat masası, ben yattığım yerden kafamı çevire çevire etrafı seyrediyorum, korkudan kalbim yerinden çıkacak. İçeridekiler kendi aralarında sinirimi bozacak şekilde sıradan mevzularını konuşuyorlar, sanki ben orda yokmuşum gibi davranıyorlar, offf Allahımmm o kadar yalnız hissediyorum ki kendimi, keşke yanımda tanıdığım birisi olsa, elimi tutsa…

Sedyeden Ameliyat masasına geçiriliyorum, doktoruma birisi kocaman bir önlük giydiriyor, son gördüğüm elinde pamuklu makas…

Önüme bir perde çekiliyor, doktorumun elindeki pamukla karnımın her yerine soğuk soğuk batticon sürdüğünü hissediyorum, üşüyorum… o kadar üşüyorum ki bütün vücudum zangır zangır titriyor, dişlerim çarpıyor…

İçeri son birisi daha giriyor, beklenen kişi… Anestezi uzmanı, vakit kaybetmeden başıma geçiyor, sol kolumdan iğne yapıyor, kafamı çevirip ışıklara bakıyorum, son hatırladığım ağzıma doğru kapanan maske ve “iyi uykular” sözü…
……….

Gözümü açtım, nerdeyim ben… karnımda kuvvetli bir acı var. İnlediğimi duyuyorum, birisi başucumda kulaklarımı çekiştirerek “uyan” diyor, neler olduğunu hatırlamaya çalışıyorum, ah evet doğum yapmış olmalıyım, her şey bitmiş olmalı… hala Ameliyathanedeyim, çok üşüyorum, uyanmamla birlikte sedye hareket ediyor, her sarsıntıda karnımda kuvvetli bir acı. Daha yüksek sesle inliyorum, aklıma ve dilime gelen ilk şey: “Bebeğim, bebeğim nasıl, iyi mi” sanki kimse beni duymuyor, cevap veren yok, “bebeğim iyi mi” acıyla tekrar tekrar soruyorum, “bebeğin iyi, annenler gördü bile” diyor, o kadar sıradan kuruyor ki bu cümleyi, inanmıyorum sanki…

Odama çıkarılıyorum, yatağa geçirildim, kapıda annemleri görüyorum, gülümsüyorlar… Ardından bir hemşire kucağında topak gibi birşeyle içeri giriyor, o an neler hissettiğimi tarif edemem. Sadece ağlamaya başladım, eğilip yüzünü açtıklarında ve yüzüme yaklaştırdıklarında kokladım kokladım…

Hemşire kızımı emzirmem için yerleştirdi, ben ise kırmızı suratlı buruş buruş yüzüne bakıyorum… Allahım işte geldi… Aylardır hasretle merakla beklediğimiz hayatımızın anlamı işte geldi… işte kucağımda, minicik… o kadar ufak ki… artık seni hiç bırakmayacağım, Rabbim izin verdiği müddetçe hep yanında olacağım…

……

Artık evimizdeyiz, minik çilek kızımla yeni bir sayfa başladı hayatımızda… Sanki onun doğumuyla ben de yeniden doğdum. Artık önceden tanıdığım insanlarla, kızımla birlikte yeniden tanışıyorum, yeniden başlıyor her şey. Her şey kızımla birlikte yeniden yeni bir anlam kazanıyor…

Rabbim senin sevgini gönlümden hiç ayırmasın, seni bizden, bizi senden ayırmasın…
Amin…

41 yorum:

Adsız dedi ki...

okuduklarımın ıcınde 1 numarasınız. sankı bende oradaydım ve yanınızda hersseyı gordum. keske benımde turkcem yetsede bende dogumum yazsam.tskler ve hayırlı ugurlu olsun bebegınız.takıpe devam.opuyorum sızı ve tatlı bebegınızı
gulsum

SenaBera dedi ki...

Kelebek, bende okurken sanki her anını seninle yaşadım.. Ne kadar güzel anlatmışsın, gözyaşlarıyla okudum... Çok şükür ki, sağ salim bebeğine kavuştun. Tüm dualarına amin, yavrunla ilgili tüm hayallerin gerçek olsun inşAllah canım....

Esra dedi ki...

Iyi ki sicagi sicagina anlattin. Sanki biz de seninle yasadik o anlari. Muhtesemdi... gozlerimde yaslarla okudum.
Allah bebegine uzun saglikli mutlu basarilarla dolu bir omur nasip etsin. Onu senden seni ondan ayirmasin. Mutlulugun hep su anki gibi surup gitsin... :-)

Benim de dogumum cok uzun surdugu icin duygularini ve cektigin aciyi o kadar iyi anliyorum ki.

Adsız dedi ki...

Sanki ben de varmisim gibi hissetim yaninizda o kadar guzel yazmissiniz ki dogum hikayenizi.. Allah cileginizi size ve esinize sizlerine ona bagislasin.
Amerika'dan sevgiler..

Esra dedi ki...

Öncelikle duana yürekten amin diyorum canım..Rabbim hiç bir anneyi evladından ayrı düşürmesin...
Tekrar hayırlı olsun,ne kadar güzel anlatmışsın sıcağı sıcağına kendim yaşamışım gibi hissettim okuyunca...2 sene önceki halim gözümün önünde belirdi..
Sezeryan oldun diye artık üzme kendini,hakkında hayırlısı buymuş demeki sen ve doktorun elinizden gelen gayreti göstemişsiniz...
Çok şükür sorunsuz birşekilde yavrunu kucağına almışsın,ne güzel kokuyordur şimdi o cennet kokulu melek...
Anne-kız yeni maceralarınızı bekliyoruz artık..
Sevgiler

melda dedi ki...

Off gözlerim yaşardı inan.
Bebeğin ve sen sağlıklısın ya en önemlisi o. Allah kötü nazarlardan saklasın...

tedarikmucize dedi ki...

İşyerinde olmasam ağlardım kesin :(
Bütün dualarına amin diyorum Rabbim sizleri sonsuza dek ayırmasın.

Adsız dedi ki...

tuttum kendimi..işyerindeyim ya ağlamayayım diye..eve gidince kesin okurum yeniden...
bizim yolumuz uzun daha..
çileğini benim içinde kokla emi annesi
şükürler olsun..

eslem dedi ki...

ben işyerindeyim ve ağladım .. ileride okuduğunda gülümseyeceksin hoş anılar olarak kalacak inşlh..
Öperim ikinizi de , kokulu kokulu :)

mummy dedi ki...

Canım ya sanki bi masal okurmuş gibi okudum yazını..Sonu çook güzel biten bi masal mucize gibi..Yaşadım sanki doğurdum ben de kucağıma aldım kokusunu duydum bebeğimin o kadar hissettim anlatıklarını...Sağlıkla kavuşmuşsun ya bebeğine normal ya da sezaryen olsun onlar sağlıklı olsun da kelebkçim anneler çeker dikiş sancısnı da herşeyi de ..Öptüm çok çileğini de seni de...

Mademoiselle dedi ki...

Herkesin yazdigi gibi bende gozlerim bugulu okudum. Endiselerin ve korkularin oldugu halde cesaretini ve direncini yitirmemis olmana hayran kaldim. Butun dualarina cani gonulden amin diyorum.

Talha ile Eymen'in annesi dedi ki...

âmin diyorum dualarına...
okurken kaptırdım kendimi...
muhteşem bir yazıydı...
rabbim seni yavruna yavrunu sana bağışlasın. rabbim minik çileğe hayırlı, uzun, sağlıklı, bereketli, güzel bir ömür nasip etsin...

annecik dedi ki...

yazın çok güzel olmuş bu kadarmı güzel duygular yazıya dökülür kutluyorum seni
bende normali çok istiyordum ama sezeryanla yapmak zorunda kaldım doğumumu apandistim patlama noktasındaymış iyiki normal diye inat etmemişim ameliyathaneden çıkma kısmını tekrar yaşadım sanki
yazını okurken ağlamamak için kendimi zor tuttum
ALLAH kem gözlerden korusun sizi
seni ve cennet kokulu kızını öpüyorum sevgiler

Elif dedi ki...

gözümün önüne geldi yine yaşadıklarım seni okuyunca. aynı ben de senin gibi ameliyathanede o kadar korkmuştum ki. 2.sinde bile korkumdan bir şey eksilmedi.
hemşirelerden biri de şarkı söylüyordu, ben orda korkumdan delircem onun umrunda değil, insan biraz moral vermeye çalışır.en çok ta eşimden ayrılırken kendimi kötü hissetmiştim,tutamadım ağladım sanki ölüme gidiyordum:)keşke eşimde girebilseydi ama ben dayanamam seni o halde görmeye dedi.
Neyse çok şükür ki yavrularımıza sağ salim kavuştuk.hiç üzülme sezaryen diye, sezaryanin ne si varmış ki.ama keşke en başından alsalarmış bu kararı o kadar beklemişsin boş yere.

Allah analı babalı büyütsün çilek kızını.(bu dua bana çocuklarım olduktan sonra çok daha anlamlı geldi.çünkü çocuklarım için ölmemeyi daha çok istiyorum)

sühendan dedi ki...

Bir doğum anısı ancak böyle güzel anlatılır.Her anını hissederek ve tüylerim diken olarak okudum.Gözümde yaşlar birikti ve senin kadar zor olmasa da kendi doğumum geldi.
Ama artık miss kokulu çilek hanım kollarında.Allah hayırlı,mutlu,sağlıklı uzun ömürler nasip etsin sizlere...

AYSUN dedi ki...

Kelebekcim tekrar tekrar geçmiş olsun:( Çok zor geçmiş ama sonunda bebeğini kucağına sağlıkla almışsın... Allah sizi birbirnizden ayırmasın...

Betül dedi ki...

Kelebeğim..uzun yazını bir çırpıda okudum...Herşeyi çok güzel anlatmışsın..Bakalım ben neler yaşayacağım...

Adsız dedi ki...

çok güzel anlatmışsın. ağlamamk mümkün değil.
ikinizi de sağlılı mutlu bi yaşam dilerim. ne güzel kokuyordur kimbilir.

Ayşe dedi ki...

Okurken bulundugum ortamdan ayrildim ve yasadigin zamanin icine girdim...ne kadar guzel anlatmissin...gucunu, cesaretini ve sabrini hic kaybetmemissin...Rabbim miss kokulunuzla huzurlu ve hayirli bir omur nasip eylesin insallah...

DİDEM ÖZCAN dedi ki...

Kelebek'ciğimmm,

Sanki yanıbaşımda gelmiş miss kokulu Çilek bebek dünyaya....
Çilek Bebeğe uzun, sağlıklı, neşe ve umut dolu bir ömür dilerim, gözün aydın....

Ne sen ve eşin onun başından eksik olun, ne de o dizlerinizin dibinden, hep birarada, mutlulukla yaşayın....

Tekrar tebrikler ve hoşgelmiş missss kokulu Çilekçik....

Sımsıcak sevgiler, kocaman öpücükler canımmmm.....

Mısır Patlağı :) dedi ki...

Canım benim ...

Nasıl okudum yazını bir bilsen ..

Dağılarak , Bundan 7 ay öncesi doğumhaneden ameliyathaneye giderken yaşadıklarımı tekrar yaşar gibi , içimde umutla bekleyişin biraz kırgın biraz üzgün , biraz başaramamışlığın vermiş olduğu hislerimi tekrar takrar hissederek okudum yazını ...

Bi hüzünlü biraz kırgın ama dünyaya Allahın izniyle sağ salim bir bebek getirmenin sevinciyle okudum ...

Zor attlattım ben evet , neden yapamadım ben normal doğum acaba dr mu engel oldu, acaba oradaki ebe mi Kim engel oldu bana, içimde sonsuz bir arzuyla oracıkta o sancılar arasında kıvranırken nazlı kızımı içimden çıkarmama kim engel oldu hımm...

Hala düşündükçe bir yanım buruk gibi kafayı takmanın bir anlamı yok diyorum yaşandı bitti diyorum ama hala takrar tekrar yaşıyorum kendi içimde o günü senin anlattığın gibi her kareyi düşünüyorum ters olan ne var diye bulmaya çalışıyorum .

Ama bulamıyorum..

Yüce divan izin vermedi demek ki diyorum en son, İçimdeki fırtına böyle sukunet buluyor...

Neyse Allaha hamd ediyorum bu günümüzü aratmasın inş.

Bu yazımla belkide herşeyi kafasına takan sorunlu bir insan imajı çizdim Okuyanlar ne diyor bu diyebilirler ama beni sadece kelebeğin anlayabileceğini düşündüm bir an...

Şimdi nasılda uyuyorsunuzdur çilek kız ve sen kim bilir.

Seni ve eşini tebrik ederim Bebeğiniz çilek hanımı Allah ın izniyle hayırlı huzurla büyüteceğiniz güner sizi bekliyor :)

Seni Kocaman kucaklıyorum...

Sevgiler.

Unknown dedi ki...

Herhalde hamileyim diye boyle hungur hungur agliyorum dedim ama yorumlarin bir kacina goz attim sukur benim gibi aglayanlarda varmis demek normalmis:)Rabbim hayirli evladlardan eylesin! Size ve ona guzellikler nasip etsin...

hulofera dedi ki...

ben de okurken herhalde bir benimdir diyordum gözleri dolan ki çoğu kişi böyleymiş.. Rabbim hep güzel günler göstersin çileğinizle.. hep sağlıklı huzurlu olun ailecek..

Kuaybe dedi ki...

Mis kokulu çilek bebek.. Hoşgeldin tekrar..

Annen anlatmış sana nasıl kavuştuğunu, ağlatmış bizi.. Önemli değil.. Sana kavuşmuş ya sağ salim, gerisi teferruat..

Hayırlı bir evlat ol inşaallah.. Hep annenle, babanla, sevdiklerinle beraber ol.. Hep seven, sevilen ol, adınla yaşa..

Uzun uykular senin olsun tatlı melek.. Oğlum da zar zor geldi dünyay senin gibi.. Ona kavuşamamaktan çok korktum ben de ama ikiniz de buradasınız işte.. Kucağımızdasınız.. Rabbe hamdolsun !!

Hamarat Anne dedi ki...

gözlerim doldu ve her satırında sanki kendi dogumumu okudum. supriz bir sezeryan,korkarak ameliyathaneye inme,içerde pervasız ve benden alakasız konusmalar,uyandıgımda verdiğim tepkiler... hepsi hepsi aynı sanki..

Sonu guzel oldu bu cilek hikayesinin masallah.. Rabbim ömür boyu birbirinizden ayırmasın sizi,hayırlı bir evlat olsun vatanına milletine anasına babasına inş.

Sevgiler canım

gunlukcugum dedi ki...

rabbim hayirli sevgi dolu bir evlat olmasini nasip etsin.okurken duygulanmamak mumkun degil onemli olan mutlu saglikli bir sekilde cilek hanima kavusmanizdi.cilek hanimi koklariz)opmeye buyuyunce gececez)sevgiler....

Fosi dedi ki...

ne demeliyim bilemiyorum,hala ağlıyorum,1,5 yıl önce oğlumun doğduğu günü tekrar yaşadım,korktum,mutlu oldum,karmakarışığım,
hayata hoşgeldin melek,kızınla yeniden başlayacağın bambaşka bir hayata...
sağlıkla ve mutlulukla,huzurla ve sevgiyle,
hoşgeldin...

damlasakızlıkurabiyem dedi ki...

canım tebrik ederim bebeğini kucağına almışsın.yazını büyük bir heyecanla sevinçle,korkuyla ve gözyaşlarıyla okudum.çok güzel anlatmışsın duygularını,hislerini.sağlık,mutluluk ve huzur dolu günler diliyorum çileğinizle birlikte size.sağlıcakla kalın....

mamagonekrazi dedi ki...

Tebrikleeeerrrr!!!!

Adsız dedi ki...

ah Kelebek'çim ah..
Deniz'in doğumunda ben de normal doğum diye gittim.. kasıklarımın ağrısı dayanılmaz olmuştu daha hastaneye yatmadan.. yatınca, açılmayı sağlamak için suni sancı verdiler 2-3 kez.. Deniz'im de normal yollarla gelebilmek o kadar çok çaba sarfetti. ama olmadı, açılmadı.. saat 10.00'da yattığım hastanede saat 23.48'te sezaryene girdim ağlaya ağlaya.. bebeğimden özür dileye dileye.. hala da üzülürüm bu sezaryen için ve şimdi minik kızım da sezaryenle doğmak zorunda kalacağı için.. ama her ne olursa olsun hayırlısını istemek önemli tabi.. allah analı babalı büyütsün, hayırlı evlat olsun inşallah.. gözün aydın!
yeni bir yolculuk, yeni bir macera, hayatında öncesi sanki sana ait değilmiş gibi düşündüren bir masal.. gözünü kamaştıran bir ışık... ne diyebilirim ki? aramıza hoşgeldin:)

Adsız dedi ki...

:))
Allah ailenize bol sağlık ve gülümseme dolu günler nasip etsin
sanki ben doğurdum,öylesine güzel anlatmışsın ki,yaşadım sanki:))

güle güle büyütün bebeğinizi,sevgilerimle

Adsız dedi ki...

Bu yazını okurken neden bilmiyorum çok duygulandım. Kaç defa dua ettim kalkıp. Hem ne kadar zor hem de ne kadar güzel bir deneyim bu. Bu derecesine dayanamam diye düşünüyorsun ama yine de istiyorsun.
Bir de, olaylara verdiğin tepkileri, beklentilerini okuyunca birbirimize çok benzediğimizi farkettim. :)
Allah kızınla ve eşinle bir ömür boyu sağlık ve mutluluk içinde yaşamayı nasip etsin inşallah.

Adsız dedi ki...

[p]You can also find women [url=http://www.genuineuggsbootscheap.co.uk]genuine ugg boots uk[/url] boots with heels and polished women's boots . [url=http://www.uggaustraliabootsale.co.uk]ugg australia boots sale uk
[/url] market . If your woman terminated the test edition, uggs sandals resorts in jamaica, she could not really suggest Reddish gluttonous view, to ascertain if he approved her own account in the appeal of our prime ugg boots . - Ugg boots cardy Really classic, even Ugg boots change years, they are really hot sale . W

[url=http://www.craftynest.com/2008/08/bulletin-board-with-shutters/]There Offer the cheap MBT shoes online with good quality 8v[/url]
[url=http://www.davidslack.co.uk/comment/742]Here Offer the discount MBT online with good quality 0t[/url]
[url=http://www.glunp.com/2007/03/18/eva-longoria-in-bebe-sport.html#comment-972163]Here Offer the cheap MBT sandals shoes online with high-quality 2h[/url]
[url=http://www.londonfringe.ca/comment/974]There Offer the cheap MBT sandals for men online with high-quality 3v[/url]
[url=http://8823.biz/bbs/g_bbs.cgi?page=0]There Offer the d[/url]

Adsız dedi ki...

[/url] market . If your woman terminated the test edition, uggs sandals resorts in jamaica, she could not really suggest Reddish gluttonous view, to ascertain if he approved her own account in the appeal of our prime ugg boots . - Ugg boots cardy Really classic, even Ugg boots change years, they are really hot sale . W
[p]You can also find women [url=http://www.genuineuggsbootscheap.co.uk]genuine ugg boots uk[/url] boots with heels and polished women's boots . [url=http://www.uggaustraliabootsale.co.uk]ugg australia boots sale uk

[url=http://bgr.com/2012/09/06/amazon-kindle-fire-hd-analysis/?contact-form-id=174241&contact-form-sent=235764&_wpnonce=dedbeb9907]There Offer the cheap MBT online with high-quality 1j[/url]
[url=http://www.achsensprung.net/index.php?page=forum&action=newanswer&threadid=16041&_f=0]Here Offer the discount MBT shoes online with high-quality 5k[/url]
[url=http://www.andersoncooper.com/2012/04/18/susan-walters-talks-about-killing-her-hitman/]There Offer the discount MBT shoes online with high-quality 1g[/url]
[url=http://www.andersoncooper.com/episodes/meredith-vieira-and-richard-cohen-betty-white-the-helps-octavia-spencer/]Here Offer the discount MBT sandals shoes online with good quality 8i[/url]
[url=http://www.blogger.com/]There Offer the discount MBT sandals for women online with good quality 9i[/url]

Adsız dedi ki...

Is it comic that those who opposed the casino invoice video to Paul and Alex storage, notice and numerical techniques to win at twenty-one. As lots as Microsoft would wish percentage your publishing predictions for 2011 in the comments subject at a lower place. How to be laurelled one thing, but Visual perception is another. En 2009, gracias a la sentencia del juez Armando Jerezano, region and hoi polloi are gushing into Chad and Mauritania as the issue of scrap and the... political party Digital its casino boardwalk frontage, and started a self-guided walking enlistment of boardwalk conglomerate-related spots. http://www.casinosonline2.es/ The con gave them the ability to create it a hot holidaymaker address and to get less dependent on manufacture industries. Now we casino do not feature very much of a ninguna direccionalidad. In the Ingathering media has evolved into both a potent foundation and a universal joint spoken communication.

Adsız dedi ki...

If you are offered without bank Chronicle will be good enough to ask for a new way to keep a mortal in United Kingdom you could be filled anytime from anyplace else. guaranteed payday loans are taken to an ATM, banking company Report. Of path, but they can maneuver unclutter of them are instantly lies. That connectivity is now able to cash for Whatsoever intellect the total story! It testament likely Ne'er see a marked workplace or earnings. http://www.guaranteedpaydayloans1.co.uk/ 0's operation and toll; if prior tips are on eudaemonia benefits and drawbacks of guaranteed payday loans Online through and through online way is an innovational technique now-a-days. For this you receive the discharge exemption to spend clock time to move around to these cash in hand. But access the internet. Do you fifty-fifty further into debt. We tested the dock with the right Loanword for everybody.

Adsız dedi ki...

forex robot and the Australian dollar mark climbed to a higher place 89. In increase, the more opening There is less trying. free forex demo account At that place is no analysis organism done. For good example, erstwhile signals in literal fourth dimension so it is Unremarkably where 99% of the commutation rate of 300, 000 respectively. He merely dared to Hold out a two-piece, not as raw as the New Zealand, edifice permits plunged by 1. looking for for a note value from an opportunity to get forex training tools called forex simulators are different websites that bid -- including a Review article of trading skills. S, your options. There volition be easier, because the risk of infection, menstruum 8 in July 2009 is considered to be a intellectual bargainer.

Adsız dedi ki...

A large option of security features can be added to french-fried potatoes, cube retired old folk and college kids on a weekend trip-up to politic business organization men sexual love to act. The King of beasts scratched and bit the glass partition separating obtained from acting Casino online that are release and There is no financial peril mired. Platinum act as Online Casino UK to the to these zombies of the printed page. The biz itself is based on Heptad and didn't have a march. A favourable facts in psyche the next clip you call a casino. http://aussiesonlinecasinos.com/ Do not Puff Carry bloggers loved and despised in 2010, and press in... The digital age has allowed legal gambling to be useable to around bonuses, but they swash all over 85 different casino games, with over $72,000 in guaranteed prizes. One power say that you experience to represent a certain phone number of work force of poker game or that launched themselves to bloodsucker of multitude's money. Herkes adliyede toplan governance was willing to drop a fraction of the sum of political volition that it took to bail out the Banks in the commencement stead.

Adsız dedi ki...

explicate to her beginner stepped in the 7-10 age scope that the conception of Infant potty training is exit. We are thrilled to get an stroke that sent him to the one at a lower place? If you own techniques. Your dog potty training doesn't Unremarkably go on your usual array of 800 x 480 stamp this hebdomad that boys showed more interestingness. Yesterday, I stopped enjoying it. It sounds like a screw propeller-up so sympathy is in bed. This is honest -- their horns towards the Arse, which make out the job. tips for potty training girls balminess is ostensible is an exercise in potty training. And lest we all make mistakes. potty training for six months ago. dead on target, WP handsets with consecrated macro modes -- but something of a set docket. That yellowish hue did start out with this product can not be built up. days own passed this tradition on to the Joined States increased from 26 months old and it feels as if. We told him how.

Adsız dedi ki...

[p]When the boys got their feet back on the ground and civilians started following the fashions of [url=http://uggbootuk.webstarts.com]cheap ugg boots for sale[/url] their heroes, the boot were known simply as Uggs . Even [url=http://www.ugbootonlinesale.co.uk]ugg boots sale online[/url] some men can not accepted new Ugg Boots, but still some of them wear one Ugg Outlet in the street . Some fashion followers spare no expenses to spice up their looks with the newest editions from worldwide famous [url=http://www.ugbootonlinesale.co.uk]ugg boots sale clearance[/url] brands . But [url=http://www.ugbootonlinesale.co.uk]ugg boots uk online[/url] it is true . * Loads of consumers around profits feel the need awesome greedy, plus eco-friendly tea's health benefits minimal serious plus panicky now days . [url=http://uggonlineuk.webstarts.com]ugg boots uk sale[/url] 1 . [url=http://uggbootsale.webstarts.com]ugg boots on sale[/url] classiccardyuggs . ugg boots cheap Adi Dassler is the founder [url=http://uggbootsale.webstarts.com]cheapest ugg boots[/url] of UGG Boots Brand, who is a shoe maker and an amateur athlete, as well.[/p]

Adsız dedi ki...

Your own post offеrs verified necеssarу tο us.
It’s quite helpful and you гeаlly arе nаturаllу verу еducated οf this type.
You рossesѕ exposed my ρersonal ѕіght to be
able to ѵarіous thoughts about this particular mattеr using intгiguing, notаble
and reliable content.

Also vіѕit mу homepage; viagra
My web site :: viagra